İmkanı var ama sizinle olmaz

Tekrar edeceğim... Türkiye ekonomisinin en büyük riski Recep Tayyip Erdoğan'dır. Çünkü ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. Bir sabah uyandığınızda "laf dinlemiyorlardı" diyerek bütün yönetimin görevden el çektirildiğini görebiliriz.

Bunu sadece MB eski Başkanı Murat Çetinkaya olayında görmedik. Bunu Lütfi Elvan olayında gördük, bunu Naci Ağbal olayında gördük, bunu eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül olayında da gördük.

Bir anda politika değişimi ile hem adalette hem de ekonomide tam ters istikamete dönüvermedik mi

O nedenle söylüyorum: Ekonomide en büyük risk Erdoğan'dır.

Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan TBMM Plan Bütçe Komisyonu'na bilgi verdi. Burada tek cümle ekonomi dünyasının dikkatini çekti.

"Büyümeden ödün vermeden dezenflason sağlanabilir"

Ben basit şekilde izah etmeye çalışayım: Enflasyonla mücadelede faiz artırımları yolu ile ilk amaç kredili tüketimi kısarak talebi düşürmektir. Bu sayede talep düşüşü fiyatların artmasını engeller.

İktisatta ilk öğrettikleri şey fiyat oluşumudur. Fiyatlar arz ve talebin kesiştiği noktada oluştuğuna göre talep düşüşü fiyatları en azından artış yönünde engeller.

Nitekim OVP'de 2024 iç talep artışı yüzde 20'lerden yüzde 3,6'ya düşecek şekilde plan yapılmıştır.

Lakin OVP iç talep düşerken büyümenin dış taleple sağlanacağını düşünmüş... Sanırım dış dünyadan pek haberleri olmamış. Çünkü başta ABD olmak üzere yükselen faiz hadleri tüm küresel ekonomiyi daha durağan hale getirmeye başladı bile.

2019 yılını hatırlayın. Daha önce grafiğini de vermiştim: O kemer sıkma döneminde yaklaşık 1,5 milyon kişi işini kaybetmişti.

Diyeceksiniz ki ama 2019 yılında az da olsa büyüme oldu... Evet, Türkiye'de enflasyon verileri ciddi şüpheler uyandırırken buradan gelen verilerle oluşan büyüme rakamlarında da benzer şüpheler görülmektedir.

Mesela hem enerji tüketimi azalıyor, hem çalışan sayısı düşüyor ama bir de bakıyorsunuz ki Türkiye ekonomisi büyümüş... Buna büyüme deniliyorsa ...

Ama asıl meselemiz bu değil.

OVP 2024 yılında yüzde 4,0 ve 2025 yılında da yüzde 4,5 büyüme beklediğini yazmış. Aynı OVP'de çalışan sayısının da bu yıl ortalama 31.654 bin olacağını ve gelecek yıl 32.428 bine çıkacağını varsaymış. Yani istihdam da artacakmış...

Hem enflasyon düşecek

Hem büyüme olacak

Hem çalışan sayısı artacak ve de

Hem de dış ticaret açığı azalacak...

Böyle bir şeye imkan var mı

Aslında yok ama yine aslında var.

Seçimlerden önce defalarca yazdığım senaryoyu hatırlayın...

İktidar kazanırsa iki tercihi vardı: 1-Nebati ve onun temsil ettiği irrasyonel politika ile devam ederse "bir iki yıl sanal cennete devam eder ama sonra aniden bütün ülke olarak çökeriz" diyordum. O "büyük yıkım" dediğim senaryo bitti.