Hayat pahalılığı asla bitmez

Dün Sabah Gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden manşet yaptı. Manşetin spotu şu şekilde:
"Tek haneli enflasyon mesajı veren Başkan Erdoğan Hak-İş toplantısında net konuştu: Hepimizi sıkıntıya sokan hayat pahalılığı meselesini mutlaka çözeceğiz"
Teşhis tedavinin yarısıdır derler… Önce şu teşhise bakalım: Hayat pahalılığı olarak enflasyon görülüyor. Yani enflasyonun düşmesi ile hayat pahalılığı bitecek sanılıyor.

Oysa bu teşhis doğru değil. Ülkemizdeki hayat pahalılığının ana nedeni enflasyon değildir.

Gelin anlatalım.

Örnek vererek çok basit olacak şekilde izah etmeye çalışacağım.

Diyelim ki yıllık geliriniz 12 bin dolar. Bu demektir ki aylık geliriniz 1.000 dolar ediyor. Şimdi fiyatlara gelelim: Aylık geliriniz 1.000 dolarken bir aylık gıda ihtiyacınızı 300 dolara satın alıyorsunuz. Gıda alımından sonra paranızın yüzde 70'i size kalıyor.

Şimdi yıllık geliriniz 18 bin dolara çıktı diyelim ve böylece aylık geliriniz 1.500 dolar etmektedir. Lakin artık evin ihtiyacı olan aynı gıda ürünlerini 300 dolar yerine 700 dolara satın alabiliyorsunuz: Size geriye kalan tutar yüzde 53 ediyor.

Ya da şöyle söyleyelim: Aylık geliriniz 1.000 dolarken 3 aylık gıda ihtiyacını alabiliyordunuz ve geriye 100 dolar kalıyordu. Aylık geliriniz 1.500 dolara çıkıyor ama gıda alım gücünüz 2 aya düşüyor ve geriye yine 100 dolar.

Bu işin ana fikri şu: Geliriniz dolar bazında artıyorken satın aldığınız ürünlerin fiyatı ne oluyor Eğer satın aldığınız ürünlerin de fiyatı dolar bazında artıyorsa hiçbir karınız yok. Hatta satın aldığınız ürünlerin fiyatı dolar bazında daha çok artıyorsa siz aslında zenginleşmiyor tersine fakirleşiyorsunuz.
Şimdi geldiğimiz noktaya bakalım.

Acaba 4-5 yıl önce Edirne'ye günübirlik alışverişe Yunanlılar gelirken şimdi neden Türkler Dedeağaç'a alışverişe gidiyor

İşte buna pahalılık diyoruz. Yani ürün alım gücü terse dönmüş durumda. Artık Yunanlılar Euro bozdurup Türk Malı almak yerine Türkler Euro alıp Yunan malı satın alıyorlar.

Mesela diyorlar ki, bizde 400-600 lira arasında olan beyaz peynir Yunanistan'da 200-300 lira arasındaymış.

Ya da şöyle ifade edelim: İstanbul'da yemek yemenin fiyatı Londra, Paris ve Berlin'den bile pahalı hale gelmiş.

Bunları sadece yemek ve gıda ürünü olarak görmemek gerekir. Otomobilinden oteline kadar genel fiyat düzeyi birçok üründe biz pahalı durumundayız.