Güçlü söz zayıf ekonomi

Seçimden önce "Ben olduğum sürece bu faiz düşecektir " dedikten sonra seçim sonrası neden tam tersi bir yola girildi

Seçimden önce "bakın faiz de düşecektir enflasyon da düşecektir" sözleri neden seçimden sonra birden unutuldu

Sahi Nureddin Nebati ile yürütülen ekonomi anlayışında neden birden tam tersi yola sapıldı

Aslında hepimiz biliyoruz...

Aslında herkes biliyor...

Dövizin bittiğini ve ülkemizin dövize ihtiyacının had safhaya çıktığını ve de bu nedenle ekonomik anlayışta bu büyük değişimin yaşandığını biliyoruz.

Yeni ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı'nın kapı kapı döviz aradığını da görüyoruz.

Durum net ve ortada.

Seçime giderken Putin'in olağanüstü desteği ile son ayları geçirdiğimizi ve artık taşıma suyla bu işlerin gitmediğini yaşayarak öğrenmiş olduk.

Negatif faizle tüketimin çılgınca patladığı ve ithalat ile cari açığın 5-10 kat arttığını hep beraber yaşadık.

Kısaca 80 öncesi rahmetli Süleyman Demirel'in deyimi ile "70 sente muhtaç" hale geldiğimizi maalesef para arayışlarından görüyoruz.

Burada dikkat ederseniz yurt içi durumu izah etmiyorum.

Dış ilişkiler üzerinden dış politikaya ait söylemlere gitmek durumundayız. Çünkü şu sıralar sessiz sedasız TBMM'den İsveç'in NATO üyeliği görüşülme durumunda.

Tam da İsrail'in ne kadar terör ülkesi olduğunu dile getirdiğimiz günlerde.

Bakın aslında bu tezatları yazmayacağım. Bir çokları hala Dünya'da oyun kurduğumuzu vs sanıyor olabilir. Bırakayım en azından onlar hayalleri ile yaşamaya devam etsinler.

Lakin bir gerçek var ki, ekonomisi güçlü olmayan liderlerin söylemleri ne kadar güçlü olursa olsun bir tesir etmiyor.

Tıpkı Türkiye gibi.

Hatta ve hatta bugün söylediklerinizin yarın tam tersini yapmak durumunda kalmak bile ülke talihi haline dönüşebiliyor. Bu nedenle pek tutarlı olmayan durumlar da yaşanabiliyor. Tıpkı İsveç olayında olduğu gibi.

Yıllardır ekonomi için asıl bu nedenle güçlü ülke olmak için çabalayıp duran geniş bir uzman kitle var.