Tembel teşkilatçıların kaprisleri

Tembellik konusunda yazı yazabilecek kadar tembel bir adamın kaleminden dökülen nağmeler…

Günümüzde canım ülkemizde faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşu, para bulma konusunda, adam bulma konusunda, sistem kurma, proje geliştirme noktasında çok büyük sorunlar yaşamaktadır. Hatta çoğunun tabela derneğine dönüştüğünü söylemek dahi mümkündür. Peki neden Bu yazımızda bu nedenleri ortaya koymaya gayret göstereceğiz inşallah.

1- Niyet

Gözü namazda olmayanın kulağı ezanda olmaz derler. Kıyamete yaklaştıkça öğretmenlerin kalitesi azaldı. Öğretmenlerin kalitesi düştükçe öğrenenlerin kalitesi de düştü. Eskilerin dava adamlarının büyük çoğunluğu tüm güzellikler ile birlikte eskilerde kaldı. Niyeti şehadet olan hocalarımız gitti. Niyeti enaniyet olan hocalarımız geldi. Niyeti cihat olan hocalarımız gitti. Niyeti prestij olan hocalarımız geldi. Niyeti takva olan hocalarımız gitti. Niyeti güç ve kudret olan hocalarımız geldi. Niyeti mücadele olan hocalarımız gitti. Niyeti makam mevki olan hocalarımız geldi. Niyeti ilim olan hocalarımız gitti. Niyeti atama, torpil, referans olan hocalarımız geldi. Hasılı niyeti halis olanlar gitti. Niyeti bozuk olanlar geldi… Niyet bozuk olunca kişi hanım olsun erkek olsun… Allah için niye çabalasın ki… Niye tabela derneğine dönüşmesin ki… Niye zamana oynamasın ki… Niye tembel olmasın ki…

2- Kabil zihniyetinde cihat

Bu başlık ile alakalı ayrı bir yazı yazdım, acizane okumanızı rica ederim. Niyet bozuk olunca zamanımızın artakalanını ayırıyoruz Allah'a... Sümme haşa! Haftada bir saat derneğe uğrayarak hobi gibi cihat ediyoruz. Para gitmemesi için çalışma yapmıyoruz. Çalışma yapmadığımız için de rahatsız olmuyoruz. Çünkü adımız başkan zaten… Çoğu yerde dernek binası açmaya dahi tenezzül etmiyoruz. Sözde hak davayız ya… Armutların pişip boşaltım sürecimize kadar kendiliğinden neşvünema bulmasını bekliyoruz. En kötü malzemelerden en kötü dernek binaları dizayn ediyoruz. İşlevselliği olmayan, vatana, millete, ümmete yaramayan şaşaalı konseptler üretiyoruz. Protokol ziyaretlerini çalışma sayıyoruz. Körlerle oturuyoruz. Sağırları ağırlıyoruz. Kendimize yarayan bir din icat etmiş durumdayız. Kendi mahallemiz dışında oturan bir Allah'ın kuluna selam vermiyor, hâl hatır sormuyoruz. İşte bu kabilliktir!

3- Adam bulamıyormuş iki gözümün çiçeği!

2022 yılı istatistiklerine göre en düşük nüfusa sahip olan Bayburt'ta dahi 85 bin insan yaşıyor. 10 kişilik teşkilat kuramayacak samimiyete, donanıma sahip değilsen, daha kötüsü o donanıma sahip olmak adına, kendini geliştirmek adına zerre miskal çabalamıyorsan, gariban Bayburt halkının ne suçu var Burjuva dini ürettik. Burjuva dernekçiliği yapıyoruz. Bize yakın olan, bizim gibi düşünen insanlardan ekip kurmak adına üç kişi ile iş yapıyoruz. Hakkın nizamını okumuyoruz. Araştırmıyoruz. Kendimizi geliştirmiyoruz. Koşmuyoruz. Yorulmuyoruz. Aramıyoruz. Denemiyoruz. Yanılmıyoruz. Rutin bir Müslümanlık olamaz, kaldı ki rutin bir dernekçilik olsun… Davetçilik olsun… Adam bulamıyorsan, sen bulamıyorsun. Başkası değil…

3- Para yokmuş

Soru: Niyetini şehadete ayarlayıp Allah'ın yardımını almadan, kaliteli bir mekanizma kurup kaliteli bir fikri savunmadan, insanlara hâl hatır dahi sormadan… İnsanlar sana neden para versin İnsanlar neden sana inansın İnsanlar neden sana güvensin İnsanlar neden yoluna yoldaş olmak istesin Neden ya, neden Sen kimsin Bu neyin özgüveni Sonra oturur kalkar zenginlere söveriz. Ne kadar Karun olduklarını, ne zaman helak olacaklarını filan konuşuruz…