Soranlara söyleyin. Taviz vererek yaşadılar. Taviz vererek öldüler…
Taviz verme merakı, tüm olumlu şeyleri helak eden bir ruh hastalığıdır. Diyet uygulayan bir birey için misafirlikte gelen ikramlarla verilen taviz, tüm bir diyet sürecini bitirebilir. On yıl sigara kullanmayan bir bireyin, bir daldan bir şey olmaz düşüncesi ile içtiği bir sigara, tekrar bağımlı olmasına sebep olabilir. Düzenli alınması gereken bir ilacın ihmal edilmesi, hastalığın tekrar nüksetmesine sebep olabilir. Bir dostun tolere edilen bir hatası, daha büyük hatalar yapmasına vesile olabilir. Bir çalışana verilen bir taviz, iş yerinin düzeninin altüst olmasını sağlayabilir. Bir öğrenciye verilen bir taviz, eğitim hayatının bitmesi ile sonuçlanabilir. Kurallar konusunda taviz veren ebeveynler, ahlaksız bir toplum meydana getirebilir. Bir liderin, yanlış yerde ve yanlış zamanda verdiği bir taviz, devletler yıkabilir. Taviz vermek, ertelemek, umursamamak acilen önlem alınması gereken karakter hastalıklardır.
Tavizkârın dini
Günlük hayatında her konuda rahatlıkla tavizler verebilen, tavizkâr bir bireyin benimseyebileceği tek inanç/ideoloji agnostisizm olabilir. Agnostisizmin hiçbir doğrusu yanlışı yoktur. Sözde şüpheci yaklaştıkları için, kesin yargılardan kaçındıklarını iddia ederler. Hâlbuki tek doğruları canlarının istediği şeydir ve bu doğrultuda her şeyden taviz vermekte özgürdürler. Yani düşünebilen bir hayvan gibi(!). Hatta bu tavizkâr tutumları sayesinde modern literatürde sadece içgüdüsü ile hareket eden normal hayvanlardan daha aşağılık, daha pis bir hayat sürebilme hüviyetine de sahiptirler. Biz tavizsiz, tutucu, gerici, yobaz Müslümanlar bu duruma "esfel-i sâfilin" deriz. Aslında ateist ve deistlerin de tek tanrıları kendi keyiflerinin kahyasıdır. Ancak görüntüde yine bazı kaidelere, çizgilere sahip oldukları için onları saymadık.
Neden sadece agnostikler taviz verebilir Çünkü diğer tüm inançların ve ideolojilerin kuralları vardır. Tavize müsaade edilmeyen kuralları vardır. Asla ve asla esnetilemeyecek kuralları vardır. Örneğin Müslüman'ın namazı esnetilemez. Tesettürü esnetilemez. Cihadı esnetilemez. Şehadet arzusu esnetilemez. Faize, hırsızlığa, yolsuzluğa bakış açısı esnetilemez. Ya da bir Hristiyan için İsa Mesih'in, Kudüs'ün, Kutsal Kabir Kilisesi'nin önemi esnetilemez. Bir Yahudi için Süleyman Mabedi'ne olan özlem tartışılamaz. Üstün ırk ve vaat edilmiş topraklar inancı esnetilemez. Hinduizm'de ineğin önemi tartışılamaz.
Bir Budist'e göre dinin kurucusu kabul edilen Siddhartha Gautama ve heykelleri tartışmaya açık bir konu değildir. Şamanizm'e göre farklı âlemler ve ruhların önemi tartışılamaz. Bir ateist için evrim teorisi kırmızı çizgidir. Bir deist, kötülük problemini pas geçemez. Bir Türk milliyetçisine göre Hüseyin Nihal Atsız'ın, bir sosyaliste göre Karl Marks'ın, bir Kemalist'e göre Mustafa Kemal'in yeri ve önemi tartışılamaz. Bu örnekler çok daha fazla çoğaltılabilir. Bu yüzden herhangi bir ideale sahip herhangi bir kimse aynı zamanda tavizkâr olamaz. Taviz; ateizm, deizm, agnostisizm gibi ruh hastalıkları hariç her inanca göre ikiyüzlülüktür.
Cihat konuşmayan, namazı da terk eder.
Dinden taviz vermek, tavizleri doğurur. Dönüşümü hızlandırır. Özü tahrip eder. Örneğin namaz kılmayan zamanla zina edebilir. Zina eden, zamanla kumar da oynayabilir. Kumar oynayan zamanla içki de içebilir. Uyuşturucu da kullanabilir. Alkol ve madde kullanan zamanla adam da öldürebilir. Taviz verdikçe diğer tavizler kolaylaşır. Cüret artar. Bağlayıcı olması gereken din faktörünün, zihinde ve kalpte değeri azalır. Değer azaldıkça bağlayıcılık yitirilir ve cüret had safhaya çıkar. Bu durum sadece İslam inancı ile alakalı bir durum değildir. Tüm ideolojilerde aynı şekilde tesir eder. Bu yüzden insanlık kontrolden çıkmış durumda…
Cihat konuşun! Şehadet konuşun! Hikmet konuşun! İlim konuşun! İbadet konuşun! Samimiyet konuşun! Uhuvvet konuşun! Kalbiniz titreyerek konuşun! Zihin süzgecinden geçirerek konuşun! Teslimiyetle konuşun! Tevazu ile konuşun! Konuşun ki namaz aksatma cüretiniz olmasın. Konuşun ki hayatınızda haramlara yer olmasın. Konuşun ki hakkın temsilcisi olasınız! Konuşun ki kâfirlerin kalbine korku salasınız! Konuşun ki cehennem değil de cihat ayetlerini okuyanların aklında kalasınız. Konuşun ki taviz verenlerden, erteleyenlerden, helak edilenlerden olmayasınız.
Örneğin Saadet Partisi-Millî Görüş hareketi tavizsizdir!
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız net bir adamdı. Net bir Müslümandı. Biz siyaset yapmıyoruz. Cihat ediyoruz derdi! Biz siyaset yapmıyoruz. Cihat ediyoruz derdi! Biz siyaset yapmıyoruz. Cihat ediyoruz derdi! Allahuekber… Saadet Partisi'ni cihadın zirvesi olarak nitelendirirdi. Sıradan bir siyasi lider olarak değil, ümmetin halifesi olarak bilinirdi. Aynı zamanda mühendisti. Aynı zamanda akademisyendi. Aynı zamanda deha idi. Ama hiçbir zaman modernizmin tavizkârlığına kapılıp cihat kelimesini terk etmedi.