Hiç yoktan iyidir derler. Sıradan konularda bu deyim yerine elhamdülillah demek yeğdir. Gariban adama damı akıtan evi sorulduğunda, hiç yoktan iyidir şeklinde cevap vermesi bile menfaatçi bir yaklaşımdır aslında… Hiç yok olsa iyi olmayacak mı yani Ha yok şükrü ima ediyorsa, ima etmemeli şükretmelidir. Elhamdülillah her halimize der geçersin.

Kritik konularda bu deyimin ardına sığınmak beceriksizliğe, başarısızlığa bahanedir. Hayati bir sınava girmişsin. Sınav sonucunu, hiç yoktan iyidir şeklinde ele alman, hiç olmamasını dahi bekliyor olduğun anlamına gelir. Bu da çalışmadığın, çaba sarf etmediğin, tembel bir adam olduğun anlamına gelir. Yahut bir şirket yönetirken zarar ettiğin halde, hiç yoktan iyidir ifadesini kullanacak duruma gelmişsin, batışın yakındır demektir.

Ailevi konularda da bu bakış açısı kişiyi zararlı noktalara götürebilir. Örneğin, şiddetli geçimsizlik yaşayan bir çifte nasihat edilirken, hiç yoktan iyidir anlamında, bak elin adamları karılarını aldatıyor şeklinde teskin etmek yanlıştır. Aldatma durumu hariç her şeyin normal karşılanabileceği sonucu çıkar ortaya… Ki bu çıkarım evliliği öyle bir noktaya getirir ki, aldatsa da defolup gitse hayatımdan demeye başlar hanımefendi…

Dini konularda bu deyimin ardına sığınmak tavize delalettir. Örneğin sadece Cuma namazını kılan bir insana, iyi bari hiç yoktan iyidir şeklinde cevap vermek günahtır. İyi niyetli bile olsa vebaldir. Sana mı kaldı Allah'ın beş vakit emrettiği namaza yorum yapmak, iyiliğini, kötülüğünü, hiçliğini, yoğlunu, varlığını tartışmak Yahut tesettür şekli açıktan çok az farkı olan bir hanımefendiye, iyi bari hiç yoktan iyidir şeklinde yorum yapmak ayetle ters düşmek anlamına gelir. Hiç yoktan iyidir deyiminin bu ve benzeri açıları çoğaltılabilir. Ancak biz bu yazımızda bu deyimin sivil topluma tesirine değineceğiz Allah'ın izniyle.

Bir deyim yüzüne Allah'ın davasını tüketmek

Son 25 yıldır her şey o kadar manasını kaybetti ki… Bu sadece hükümet eleştirisi babında bir çıkarım değil yanlış anlaşılmasın. Teknolojinin hızla ilerlemesinin ve toplumları dönüştürmesinin de katkısı çok büyük… At izi ile it izi derken bir de karbon ayak izi çıktı başımıza… İklim yasaları… Genetiği değiştirilmiş gıdalar… Cinsel sapkınlıklar… Sanal kumar ağları… Sanal paralar... Hâsılı Siyonist Kemalizm'in kimlik suikastı ve hâlâ devam eden entrikaları, teknolojik gelişmelerin muazzam hızı, AKP'nin tavizkâr Müslümanlığının yayılması gibi etkenler birleşince hızla kan kaybeden bir Müslüman toplum haline geldik.

Müslüman toplumun içerisinde bulunduğu kan kaybından istifade eden bu söz konusu ilginç deyim, tüm hayati alanlarda olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarımızı da ele geçirdi. İçerisinde bulunduğumuz aciz hali gizlemeye çalışırken, "hiç yoktan iyidir" putu yüzünden ehliyet kavramımızı tamamen kaybettik. Derdimizi davamızı samimi bir şekilde okuyan, anlayan hatta idrak eden, uygulayan, yaşayan ehliyetli insanlar tükendikçe… Samimiyetsiz, ehliyetsiz piyonlar atamaya başladık hayati konumlara… Her kurumda… Her sivil toplum kuruluşunda… Müslüman toplumun her masasında var o vebali büyük liyakatsiz insanlar…

Hiç yoktan iyi değildir, bazen yok olmak daha iyidir, ateşten korur

Sırf skor boarda bir artı puan daha eklensin diye ehliyetsiz bir atama yaptın. Adına da var olmak kaidesini uygulamaya çalışıyoruz dedin. Hiç yoktan iyidir dedin. Ama o iş öyle olmuyor işte… Yola yordama çok büyük bir zarar verdiğinin farkında değilsin. Sırf desinler diye hem kendini hem de yolu tükettin. Art niyetli düşünmeyelim. Desinler olmasın. Demesinler diye hem kendini hem de yolu tükettin. O da olmaz diyorsan… Allah için bile olsa yanlışlıkla hem kendini hem de yolu tükettin.