Sizi ne mutlu eder

İletişim Doktoru Emrah Akçay, DM'den bir mesaj atmış. Hayat boyu mutsuz olmamak için kaçınmanız gereken beş şey diye yazmış. Ama dört ipucu vermiş.

Liste aşağıda.

1. Sevmediğiniz işi yapmayın.

2. Âşık olmadan evlenmeyin.

3. Kişiliğinizden taviz vermeyin.

4. Sevmediğiniz ve toksik kişilere katlanmayın.

Beşinciyi siz yorumlara ekleyin diye yazmış.

Ben beşinci sıraya hayatınızda küçük sevinçlere yer açın diye yazdım.

Sabah 5 dakika fazla uyumak, trafiğin bir anda açılması, çapariye beş balık birden takılması gibi listeyi uzatmak mümkün. Dedim ya küçük sevinçler işte. Tebessüm için yetiyor.

Nerede okudum tam hatırlamıyorum ama şöyle bir söz vardı. "İnsanları sevmek, eşyayı kullanmak lazımdı. Eşyayı sevdik, insanları kullandık" diye. Benim en sevdiğim hediyenin resmi bu küçük bir kavanoz içinde çakıl taşları ve katlanmış küçük kâğıt notlar var. O notları kızım ilkokuldayken yazmıştı. Çocuk yüreğinden bir babaya yönelik dökülen duyguları yazmış. Ne zaman daralsam niyet çeker gibi içinden birini çekip okuyorum. "Evimizin direğisin" denk geliyor bazen, bazen "İyi ki varsın", çoğunda "Baba seni çok seviyorum" yazıyor. Hafiften bir tebessüm düşüyor yanağıma. Tavsiye ederim. Küçük sevinçlere yer açın hayatınızda. Ve tabii değiştiremediğiniz sorunları, insanları da kafaya takmayı bırakın. Aldığımız nefes bile bize ait değilken, aldıktan az sonra geri verirken hele...

"İstikbal Göklerdedir" ama nasıl

Yüreğimiz kıpır kıpır oldu. Geri sayımı heyecanla bekledik. Fırlatma sırasında her şey yolunda gitsin diye dua ettik. Türkiye'nin gurur olan Astronot Alper Gezeravcı'nın uzaydaki ilk sözü "İstikbal Göklerdedir" oldu. Gezeravcı, 2012 yılında FETÖ Kumpası ile ordudan ihraç edilen, 2020'de göreve iade edilen, 28 Şubat zihniyetinin hor gördüğü, başörtülü bir annenin evladı olarak adını tarihe yazdırdı. Atatürk'ü saygıyla andı ve o veciz sözü söyledi. İlk duyduğumda şöyle düşündüm. Bir yanda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesi hedefi, "İstikbal Göklerdedir" mottosu için gece gündüz çalışanlar, diğer yanda Atatürk hamaseti, sömürüsü ile sırtını yaslamanın rahatlığıyla tatilden tatile koşanlar, liste savaşlarıyla kentini değil kendini düşünenler. Bu zihniyetin "Muhafazakar Devrimci" Erdoğan karşısında tutunması gerçekten zor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok değil daha ağustos ayında Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken, "En kolay alkışın en Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var kardeşim." diyordu. Atatürk'ün arkasına saklanarak siyaset yapanları eleştiriyordu. Ama şimdilerde grup toplantılarında aynı taktiği kendisi kullanıyor.

Peki o zaman CHP'de ne değişti Aslında bu durum bir köşeye sıkışmışlık hali; zira İmamoğlu-Özel ikilisi istediği rüzgârı estiremedi. Kılıçdaroğlu destekçilerini, Alevileri, bir de liste küskünlerini düşününce partideki güçleri 31 Mart seçimlerine bağlı. Yani pamuk ipliğine bağlı desek daha doğru olur. Zira Akşener'i de kaybettikten sonra artık tüm umutlarını DEM'e bağlamış durumdalar. Ancak "DEM"lenme süreci de sorunlu gibi görünüyor. Son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi. "DEM"lenme sürecini eleştirdi. Erdoğan'ın "Özgür efendi CHP'nin tabutuna çivi çaktı" sözünü bir kenara not edin.