"İmamoğlu suç örgütü" soruşturması

Hukukta hayatın doğal akışı diye bir durum vardır.

Savcıya göre "İmamoğlu Suç Örgütü" soruşturmasında hayatın doğal akışına uygun olmayan pek çok mesele var...

En önemlisi ihale kanunundaki bir istisna olan 21B maddesine çok sık başvurulmuş olması...

Örneğin Muş'taki bakkaldan yaklaşık 100 milyon liralık tatlı siparişinin bu madde üstünden verilmesi bu yüzden eleştiriliyor.

Ya da İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından sadece bir gün sonra üç aylık Çözüm Merkezi işi için 21B kapsamında 614.408.395,00-TL ihale yapılmasının mercek altına alınması şüpheleri üstünde topluyor.

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

21B maddesi, doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde bu yetkiyi kullanma hakkı veriyor.

Yani keyfe keder kullanamazsın istisnai bir durum diyor.

Ama görünen o ki sistem böyle işlemiyor.

Biz yine "hayatın doğal akışı" meselesi üstünden devam edelim.

İmamoğlu'nun cep telefonunu tam da gözaltına alındığı gün kaybetmesi,

Beylikdüzü'nde bir tekstil firmasında gece 23-01 arasında haftada bir iki gün toplantı yapılması,

İmamoğlu'nun sağ kolu olduğu söylenen Murat Ongun'un gelirinin İmamoğlu'nda fazla olması, ama 350 bin lira kazanıp, 300 bin liralık villada nasıl oturuyorsun sorusuna, "İmamoğlu yardım ediyordu" cevabı vermesi, hayatın doğal akışına çok uymuyor.

Ayrıca şurası bir gerçek hem savcılık makamı hem de AK Parti İBB grubu bu işin peşini bırakmayacak. Avukat Murat Türkyılmaz, sosyal medya hesabından klasör klasör dosyaları incelediklerini gösteren bir video paylaştı. Aynı zamanda Saraçhane Medyası'nın 560 milyarlık vurgun iddialarıyla ilgili olarak oluşturmaya çalıştığı İBB bütçesi o kadar değil savunmasını da paramparça etti. Tüm rakamları madde madde paylaştı. Ayrıca vurgun sadece bütçe üstünden olmuyor.

"Açıktan para almak, rüşvet istemek, haraç almak, nüfuz ticareti yapmak da yine bu vurgunun bir parçası olarak değerlendiriliyor" yorumunda bulundu. Türkyılmaz videosunu da herkesin biraz sabırlı olması ve gerçeklerin ortaya çıkmasını beklemesini tavsiye etti.

Takdir milletin elbette...

HİSSELİ HARİKALAR KUMPANYASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram tatili sonrasında tam anlamıyla vites yükseltti. Hem konuşmasındaki güçlü vurgular hem de verdiği örnekler gündemi domine ediyor...

Örneğin Salı günü CHP'nin sırtını batıya yaslama alışkanlığına yönelik verdiği örnek çarpıcıydı.

"Başı her sıkıştığında 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz' diyen, lafa gelince 'Kuvayı Milliyeciyiz' diye ahkam kesen, sürekli Cumhuriyet'le yaşıt olmakla övünen bir siyasi parti gidiyor, yıllardır savuna geldiği ne kadar argüman varsa, rüşveti aklamak, yolsuzlukları meşrulaştırmak, hırsızları korumak için bizzat kendisi itibarsız hâle geliyor. Seneler geçiyor ama CHP genel başkanları 'Dayan Yorgo' ile 'Yetiş Yorgo' ikileminden kendilerini bir türlü kurtaramıyor" ifadesini kullandı.

"Dayan Yorgo" Kılıçdaroğlu'na, "Yetiş Yorgo" da Özel'e bir mesajdı.

Erdoğan, AK Parti Grup toplantısındaysa CHP'nin içine düştüğü durumu

"Hisseli Harikalar Kumpanyası"na benzetti...

Erdoğan, "Bütün Türkiye son 20 gündür bir tiyatro izliyor, izliyoruz. Daha doğrusu hisseli harikalar kumpanyası izliyoruz. Oyunun yazarı, kurgucusu, figüranları CHP'liler. Sahne CHP'nin sahnesi. Perdeyi açan CHP, kapatan CHP. Bilinmeyen bir şey vardı; o da bu orta oyununun kavuğunun kimde olduğuydu. Şimdi hafta sonu yaptıkları baskın kurultayla kavuk, Sayın Özel'in başına geçmiş oldu. Ancak 20 gündür oynanan bu tuluattan bir türlü anlayamadığımız, sahne ışıklarının sahneye değil, bize doğrultulmuş olmasıdır" ifadesini kullandı.

CHP'yi yakından bilenler yaşananlara şaşırmıyor. CHP'ye Atatürk sevdası ile gönül verenlerse ortaya saçılanların şokunda.

Bakın size ben bir başka örnek vereyim.

Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz CHP'den istifa etti. Ama zehir zemberek sözlerle...

"CHP'de çete var"

"Siyaset mafyalaştırıldı"

"Makamda adam dövüldü, kurşunlandı"

"Genel Merkez tüm bunlara göz yumdu" gibi ifadeler kullandı Başkan Yılmaz... CHP Genel Merkezi'nden ise tek bir cümle yok suçlamalara dair. Saraçhane Medyası ise açıklamalara tek satır yer vermeden, "