ABD gözünü, Arap baharında yıkamadığı ülkelere çevirecek.
Suriye'nin parçalanmasının Kuzey Afrika'ya yansıması mutlaka olacaktır.
Tunus, Cezayir ve Mısır şimdilik Arap baharına rağmen parçalanmadılar.
Tunus'ta 2010'da seyyar satıcı Bouazizi, kendisini yakması ile başlayan sözde Yasemin devrimini hatırlayalım.
Tunus'ta başlayan yıkım ile Libya, Mısır, Sudan, Yemen, Fas, Cezayir ve Suudi Arabistan'da, iktidara BOP'taki baş aktör İhvan-ı Müslimin getirildi.
Tunus'un başına da ihvancı Raşid Gannuşi ve partisi Ennahda getirilmişti.
Gannuşi döneminde; suikastlar, seçimde hileler, yasadışı zenginleşme, ülkeye kaynağı belli olmayan finansman girişi, haksız yargılamalar, muhalif medyaya açılan davalar, yargı reformu adı altında adaletin tasfiyesi, kamudan zimmete para geçirilmesi, çok sayıda yandaşını kamuda istihdam etmesi gibi başlıklar gündemdeydi.
Benzer durumlar BOP'un egemen olduğu tüm ülkelerde yaşandı!
2014 yılına gelindiğinde ise Tunus halkı uyandı.
Bunu gören Gannuşi, Tunus'ta İhvan'ın yok olmaması için kendisi, seçimde aday olmadı.
Seçimlerde partisi ikinci olmuştu.
Laik, demokrat Kays Said 55'in üzerinde oy alarak Tunus cumhurbaşkanı seçildi.
2019 seçimlerinde de aday olan Said, 70'in üzerinde oy alarak seçimleri tekrar kazandı.
17 Nisan 2023'te; Esad rejiminin Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Tunus Cumhurbaşkanı Said'i ziyaret ettikten sonra, Raşid Gannuşi tutuklandı!
Suriye'yi parçalamak ve Esad'ı düşürmek için 12 bin milis güç gönderdiği, gündeme bomba gibi düştü.
Ayrıca bir gizli toplantıda, partisi Ennahda başta olmak üzere kullanışlı İslamcı partilerin ortadan kaldırılması durumunda, iç savaşın planlanması gerektiği konuşması da açığa çıkınca hapse atıldı.
2013'te Tunuslu genç kızların da Suriye'ye