Lübnan mı, Irak mı BOP mu

Bahçeli, tartışmalara yol açan "Alevi ve Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı" önerisine ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Bahçeli "Alevi ve Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı" görüşünün Irak ve Lübnan'daki rejimlere benzetilmesine tepki gösterdi.

"Türkiye'mizi yoran, yıpratan, enerjisini çalan, fahiş mahiyetli sosyal ve ekonomik maliyetlere neden olan etnik ve mezhep temelli dayatmalara karşı Terörsüz Türkiye'nin adım adım ilerlediği bir dönemde, iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birisinin Alevi, diğerinin de Kürt olabileceği değerlendirilmiştir" ifadelerini kullanan Bahçeli, "Görüşümüzden milim adım atmamız söz konusu olmayacaktır..." dedi.

Gerek başta iktidar olmak üzere Cumhur İttifakı'nın içinden, gerekse son dönemde Cumhur İttifakı'na katılan DEM'den, bugüne kadar Atatürk rejimini vesayetçi ve statükocu olarak değerlendiren açıklamalar hep geldi. Başkentin taşınmasından, İstiklal Marşı'nın değişmesi tartışmasına kadar birçok örnek verilebilir.

Bahçeli'nin Lübnan ve Irak benzetmesine neden tepki gösterdiğini anlamış da değilim. Türkiye'de hiç kimse etnik ve dinsel yapısından dolayı bugüne kadar devletten dışlanmadı ki! Ne gerek var etnik kimliğe göre yöneticilik tercihine! Liyakat nerede Adalet, hak, hukuk nerede!

Türkiye'deki her etnik ve dinsel yapıdan, Atatürk Cumhuriyeti'ne sahip çıkanlar olduğu gibi yıkmak için çalışanlar da olmuştur.

Türk Milletini oluşturan milli unsurlar/milliyetler içinden üniter devleti savunanlar olduğu gibi bölünmeyi savunanlar da olmuştur. Milli unsurlar/milliyetler derken Cumhur İttifakı bileşenlerinin ikide bir sayıp durduğu etnik yapılardan bahsediyorum. Atatürk'ün de reddetmediği milli unsurlardan bahsediyorum...

Türkiye kurulurken hiçbir etnik veya dinsel yapı, yekvücut Cumhuriyet'in ve Atatürk'ün yanında durmamıştır! İşte o nedenle Türkiye Cumhuriyeti'ni bir etnik yapı kurmamıştır. Dolayısıyla Türk Milleti tanımı, tek bir etnik yapıya göre de tanımlanmamıştır.

Bugün Bahçeli'nin önerisi, bir etnik yapının içinden dün cumhuriyetin yanında yer alanlar ile düşmanın yanında yer alanları eşit görme çabasıdır! Bu etnikçiliği körüklemektir. Milliyetçilik bu değildir!

Atatürk etnik ve dinsel kökenine bakmadan cumhuriyetten yana olanlara Türk Milleti demiştir. Emperyalizme karşı olan topluluğa millet demiştir! O günlerde savaş devam ederken TBMM etkili ve yetkili iken dil, millet ve devlet tanımı oy birliği ile belirlenmiştir.

Atatürk'e göre dün Sevr'de bugün de BOP'ta görev alanlar, Türk Milleti'nden değildir! Aslında anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna azdır!