Desentralizasyon mu federasyon mu

1990'larda Endonezya'da ilginç bir rejim değişikliği yaşandı! Endonezya, 1945'te üniter devlet olarak kuruldu. 1950'de sömürgecisi Hollanda, federasyona geçmesi için müdahale etse de başarılı olamadı.

Sovyetler'in dağılıp ABD emperyalizminin baş gösterdiği yıllardı. Endonezya'nın başında ABD'nin Asya'daki en önemli müttefiki Suharto vardı.

Çin'in etkisini kırmak isteyen Suharto, yüzbinlerce ilerici insanı katlederek başladı. Soharto, 1967'den 1998'e kadar ülkenin başında kaldı. Endonezya'da ABD'nin egemenliği başlamıştı.

Suharto, Doğu Timor'u işgal etmeden önce dönemin ABD Başkanı Gerald Ford ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile de görüşmüştü. ABD, 1975'teki bu işgale sessiz kaldı ve askeri yardımlarını sürdürdü.

1990'lı yıllara gelindiğinde Doğu Timor, Açe ve Papua başta olmak üzere birçok bölgede ayrılıkçı hareketler artmıştı. ABD güdümünde politikaların uygulanması sonucu terör artıyor, Endonezya halkı bezdiriliyordu.

1997'de Taylan'da başlayan ardından Malezya, Endonezya, Filipinler ve Güney Kore'de görülen mali kriz kapıyı çaldı. Kısa vadeli dış borçlanmalar ile uzun vadeli projeler yapmaya çalışan bu ülkelerde, kur çökünce, zincirleme iflaslar başladı.

Tarihe 'Asya mali krizi' diye geçen çöküşün arkasında Soros'un olduğu iddia edildi. Dönemin Malezya Başbakanı Mahathir bin Muhammed iddiayı en yüksek dillendiren kişiydi.

Mali kriz sonrası Endonezya'nın kapısını IMF çaldı! IMF, kemer sıkma, sözde reformlar ve devletin ekonomiden elini çekmesi reçetesini sundu. Suharto düşmüş, yardımcısı B.J. Habibie cumhurbaşkanlığına getirildi. Artık sözde reformlar başlayabilirdi.

Habibie, Doğu Timor'un ayrılma referandumunu ve Endonezya'nın yerel yönetimler yasasını değiştirdi. Sekiz ay görev yapan Habibie bir daha seçilemedi. Endonezya halkı tehlikeyi görse de iş işten geçmişti.

1999'da çıkarılan ve 2001'de yürürlüğe giren iki yasal düzenleme Endonezya'nın üniter yapısını değiştirdi.

Demokratik bir yönetim biçimi iddiası ile yerel yönetimlere, idari ve mali yetkiler verildi! Mali kaynakların yerele devri düzenlendi. Petrol, doğal gaz ve vb. gelirlerinin belli bir oranı yerel yönetimlere bırakıldı!

Valiler ve belediyeler seçim ile başa geldi. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere bazı hizmetler, yerel yönetimlerin kararına bırakıldı! Olmayan dil birliği kökünden yok edildi.