Tatar: Kıbrıs Adası'nda, iki ayrı Devlet ve iki ayrı halk vardır

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gambiya'nın başkenti Banjul'da düzenlenen 15. İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde, 'Kıbrıs Türk Devleti' olarak değil resmî anayasal adımızla 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' olarak ülkemizi temsil etti. "Sürdürülebilir Kalkınma için Diyalog Yoluyla Birlik ve Dayanışmanın Güçlendirilmesi" temasıyla üç yıl aradan sonra düzenlenen Zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Tatar ikili görüşmeler yaptı, devlet ve hükûmet başkanları onuruna verilen yemeğe katıldı. Cumhurbaşkanı Tatar yaptığı konuşma ile Zirve'ye seslendi. Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında, Devletimizin İslam İşbirliği Teşkilatı'nın etkinlik ve toplantılarına her düzeyde katkı koymak için hiçbir çabadan kaçınmadığını vurgulayarak, KKTC'nin 2008, 2011 ve 2014 yıllarında İİT faaliyetlerine üç defa ev sahipliği yaptığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, gelecekte de özellikle eğitim, turizm ve ticaret alanlarında İİT organizasyonlarına ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyacaklarını da ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, İİT'ye, Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonların sona erdirilmesine yönelik alınan kararlar dolayısıyla teşekkürlerini ifade ederken, üye ülkelerle dayanışma içerisinde Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonun sonlandırılması yönünde hızlı ve somut adımlar atılacağına inanç belirtti. KKTC ve İİT arasındaki iş birliğini artırmak amacıyla İİT Genel Sekreteri ve kardeş üye ülkelerle bir yol haritası üzerinde çalışmaya hazır olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, "Üst düzey İİT yetkililerinin KKTC'yi ziyaret etmeleri, Kıbrıslı Türk sporcuların İslam Dayanışma Oyunları'na katılımı ve KKTC pasaportlarının seyahat belgesi olarak kabul görmesi gibi adımlar, aramızdaki dayanışmayı güçlendirecek önemli gelişmeler olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında, Kıbrıs sorununa ilişkin son gelişmeleri paylaşarak, 56 yıldır BM himayesinde gerçekleştirilen 'iki toplumlu, iki kesimli federasyon' zeminindeki müzakerelerin Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldığını kaydetti. "Kıbrıs Türk tarafı olarak tükenmiş olan federal temelde bir uzlaşıya yönelik rızamızı geri çekerek artık yeni bir vizyon ortaya koyduk. Kıbrıs konusunda bir uzlaşı ancak mevcut gerçekler temelinde mümkündür" diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları söyledi: "Kıbrıs Adası'nda, iki ayrı Devlet ve iki ayrı halk vardır. Sürdürülebilir bir uzlaşıya ancak bu gerçekler ışığında ulaşılabilir. Kıbrıs Türk Halkı'nın özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün teyidi ile ancak gerçekçi bir temelde ve iki devletin iş birliğini hedefleyen yeni ve resmî bir müzakere süreci başlayabilir." Tatar, yeni ve resmî bir sürece başlamak için iki taraf arasında ortak zemin olup olmadığını araştırmak amacıyla BM Genel Sekreteri'nin Maria Holguin'i Kişisel Temsilcisi olarak atadığını anımsatarak, üçüncü tur ziyareti kapsamında adaya gelecek olan Holguin'i kabul edeceğini söyledi. "Kıbrıs Türk halkının, uluslararası toplumda hak ettiği yeri almasının artık zamanı gelmiştir" diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderliği tarafından Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonun kaldırılması yönelik İİT üye ülkelerinin somut adımlar atması temennisini yineledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni siyasete tam desteğinin Kıbrıs Türk halkının mücadelesindeki önemine değinerek, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 77. ve 78. BM Genel Kurul toplantılarında yaptığı tarihî konuşmalara atıfta bulundu. Uluslararası topluma, Kıbrıs Türk Halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyonun sona erdirilmesi, KKTC ile diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkilerin kurulması için somut adımlar atması çağrısını yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında ayrıca, son üç yıldır dünyada yaşanan insanlık dramlarına işaret etti. Cumhurbaşkanı Tatar, İsrail'in Filistinli masum sivillere yönelik barbar saldırılarının bir an önce sona erdirilmesi gerektiğinin altını çizerek, bölgesel kriz ihtimali taşıyan bu konunun halli için ilgili tarafların üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.