KKTC'yi yıkamayacak tanınmasını asla engel olamayacaksınız

KKTC geçtiğimiz hafta, Halil Falyalı'nın, öldürülmesinin şokunu yaşadı. Cinayet henüz aydınlatılamadı; yakalanan faillerin hem KKTC hem de Türkiye emniyetindeki sorguları sürmekte. Cinayeti fırsat bilen bazı hadsizler, KKTC'yi yasa dışı bahiskumar, kara para aklama cenneti ve uyuşturucu ticaretinin merkezi olarak göstermeye ve aşağılamaya kalkıştılar. Hatta kendini bilmez, emperyalizme hizmet ettikleri net olan bazı gafiller, söz konusu cinayet üzerinden Kıbrıs Türk halkının canını, malını, namusunu ve şerefini koruyan, varoluş mücadelemizin kutsal teşkilatı Türk Mukavemet Teşkilatı'nı (TMT) da karalamaya yeltendi. KKTC ve Türkiye'den gelen tepkiler karşısında susmayı tercih eden emperyalizmin uşaklarının hedefinde tanınma aşamasında olan devletimiz KKTC ve kutsal değerlerimizin olması beni şaşırtmadı.. KKTC'nin tanınma yolunda olduğunu gören dış mihrakların önümüzdeki süreçte de içimizdeki satılmışları kullanacağından hiç kuşkunuz olmasın.. Millî davamıza, KKTC'ye ve Anavatan Türkiye'ye bağlı bizler bu tür Bizans oyunlarından yılmadan, çekinmeden devletimizin tanınması hedefinden zerre kadar geri adım atmayacağız. KKTC'deki federasyoncubirleşik Kıbrısçı 5. kolcuların Anavatan Türkiye'yi adada 'işgalci' gösterme, devletimiz KKTC'yi ise 'sahte devlet-mafya devleti' olarak lanse etme çabaları başarısız olmaya mahkûmdur. KKTC'de 23 Ocak milletvekili erken genel seçimi sonrasında hükümeti kurmakla görevlendirilen UBP Genel Başkanı Başbakan Faiz Sucuoğlu'nun hükümeti kurma çalışmaları sürüyor. Sucuoğlu'nun son dakika yeni bir gelişme olmaz ise UBP-DP-YDP arasında, 29 milletvekilinin desteğiyle koalisyon hükümeti kurması bekleniyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın hafta başında ABD heyetini kabulünde söyledikleri ile KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun Rum tarafının Güven Yaratıcı Önlemler üzerinden oynadığı oyunu gözler önüne serdiği açıklamalarını burada paylaşmak istiyorum.. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD'nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Judith G. Garber ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Güney Avrupa ve Avrasya Konuları Ofisi, Güney Avrupa ve Kafkasya'dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Erica Olson'u kabulünde Kıbrıs'ta yaşanan tarihsel sürece değinerek Kıbrıslı Türklerin en az Kıbrıslı Rumlar kadar egemen olduğunu, egemen eşitliğin doğalmüktesep bir hak olduğunu, anlamlı resmî müzakerelere Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik hakkının teyit edilmesi durumunda başlamaya hazır olduklarını belirtti. Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutmadığını ve Kıbrıslı Türklere uygulanan haksız izolasyonların devam ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs Türk halkı, 60 yıldan beridir kendi kendini yönetiyor. Bugün, Kıbrıs Türk halkı, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi devletine sahiptir. BM'nin desteklediği 2004 Annan Planı'na Kıbrıslı Türklerin "evet" demesine ve Rumların reddetmesine rağmen, Kıbrıslı Rumlar AB'ye haksız bir şekilde tek taraflı üye yapıldı. AB, objektif olamaz çünkü Yunanistan ve Güney Kıbrıs AB üyesidir" dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, yıllardır gerçek eşitlik temelinde bir çözüme Rum tarafının isteksizliği nedeniyle ulaşılamadığını, sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözümün ancak egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan mevcut iki devletin iş birliği ile mümkün olabileceğini