Erdoğan faşistleri çıldırtacak galiba

15 Temmuz'dan sonra Türkiye'deki mülteciler üzerinden uluslararası bir operasyon yapıldığını, günümüzde ortaya çıkan tablodan net bir şekilde görüyoruz. Darbe girişiminden sonra İngiltere menşeli bazı kuruluşlar, "Türkiye'de yeniden bir darbe girişimi olur ve başarılırsa, mültecilerin durumu ne olur" sorusunu sormaya başlamışlardı. Söz konusu İngiliz menşeli kuruluşların göçmenler meselesini yüksek sesle muhtelif yerlerde dillendirmesi üzerine, göç konusunda uzman biriyle konuşmuştum. Göç meselesinin çok stratejik bir alan olduğunu, belli ki birilerinin bu konuda bir hesap içerisinde olduğunu anlatmıştı. O günden beri mülteciler ve göç konusuna biraz daha fazla hassasiyetle dikkat ediyorum ve gelişmeleri o gözle değerlendiriyorum. Türkiye, göç konusunu iyi yönetmiş, Batı için tehlikeli bir hale gelmişti. Nitekim, Avrupa durumun farkında olarak, çeşitli gerilimlere rağmen Türkiye ile daha dengeli bir politika izlemek zorunda kaldı.Türkiye'nin insani politikası Batı için stratejik sorun oldu. Zulüm ve katliamdan kaçan Suriyeliler ülkemizde geçici statüde misafir edilirken, bu durumu aleyhlerinde görenler karşı operasyona dönüştürdü. İçerideki iş birlikçiler ırkçı görünümlü bir şekilde ortaya çıktı. MÜLTECİ KARŞITLIĞI KILIFIYLA MÜSLÜMAN YATIRIMCI VE TURİSTLERİ HEDEF ALDILARSuriyeli muhacirleri hedef almaya başlayan görünürde ırkçı, özde İslam düşmanları, bir taşla iki kuş vurmaya kalkıştı. Mülteci karşıtlığı altında hem ülkemizdeki Müslüman yatırımcı ve turistleri hedef aldılar hem de huzursuzluk çıkarmaya başladılar. Özellikle 2023 Mayıs seçimleri öncesinde Hitler'i aratmayacak söylemlerle Müslüman mültecilerle Müslüman turist ve yatırımcılara sözlü ve zaman zaman fiili saldırıya geçtiler. Tacize varan davranışlarda bulundular. Seçimlerin ardından yeni hedefleri, Türkiye'de üniversitelerde okuyan yabancı öğrenciler oldu. Özellikle Afrikalı öğrenciler hedefe konuldu. 1930'lardaki Amerika'da 'zenci'lere yapılanların aynısı Türkiye'de yapılmaya çalışıldı. Türkiye'nin Afrika'da kurduğu gönül köprüsünün açıkça hedef alındığı aşikardı. Somali ile yapılan Somali Deniz Güvenliği Anlaşması'nın üzerinden daha bir hafta geçmeden Karabük Üniversitesi üzerinden Afrikalı öğrenciler üzerinden kirli bir propaganda geliştirildi. TÜRKÇE KONUŞAN, KENDİSİNİ MİLLETİMİZİN GÖNÜL ELÇİSİ GÖREN BAKANLARTürkiye'de oluşturulan ırkçı dalgaya maalesef 28 Mayıs seçimlerinden sonra ülke yönetiminde yer alan bazı mahfiller de dahil oldu. Irkçı politikalar bazı devlet dairelerinde görünür hale geldi. Müslüman Afrikalı kız öğrencilere iftiralar atıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısından sonra