Sizi gidi irticacılar sizi!

İslâm düşmanları her dönem bir kavramın arkasına sığınarak, düşmanlıklarını sürdürdüler. En meşhur kavramları 'irtica' olmuştu. Müslümanların dini değerlerine karşı, her türlü saldırıyı, her türlü engellemeyi 'irtica' kavramının arkasına saklanarak gerçekleştirdiler.Namaz kılana gerici, başını örtene örümcek kafalı, sakal bırakana yobaz diyerek dini değerleri hep aşağıladılar. "Bunu niye yapıyorsunuz, siz Müslüman değil misiniz, İslâm'a düşman mısınız" denildiğinde, "Babaannem başörtülüydü, dedem hacıydı" diye cevap verdiler.İrtica bahanesiyle, binlerce kadını eğitimden mahrum bıraktılar, devletin çeşitli kademelerinde görev yapan dindar insanlara zulmettiler. Namaz kıldığı için TSK, yargı, polis başta olmak üzere, memuriyette binlerce insan ya görevinde yükselemedi ya da meslekten ihraç edildi.Sadece devlet bürokrasisinde yaşanmadı bu olaylar... Siyasette, ticarette, her alanda karşımıza çıktı bu ayrımcılık. Sermayeyi yeşile boyadılar. Siyasette her türlü yaftalamayı yaptılar. Cumhuriyet düşmanı ilan ettiler, lakap taktılar, alay ettiler... Rahmetli Özal'a abdest aldığı için 'Takunyalı' dediler.MÜLTECİ KARŞITLIĞI ÜZERİNDEN EKİLEN DÜŞMANLIK TOHUMLARISon zamanlarda özellikle de 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'de büyük bir yabancı düşmanlığı kampanyası başlatıldı. Mülteci karşıtlığıyla başlayan düşmanlık, tüm Müslüman turistleri kapsayacak bir sonuca vardı. Müslüman düşmanlığını Arap karşıtlığı ile kamufle etmeye çalıştılar. Suriye'de Esedci, Libya'da Hafterci oldular. Gerekçeleri malum; bu iki isim laik...Mülteci karşıtlığı üzerinden ekilen düşmanlık tohumları, ülkede güvenlik meselesi haline geldi. İslami tüm simge ve kavramlar hedef haline getirildi.Siyonist terör devleti İsrail'in Filistin'de uyguladığı soykırıma karşı yılbaşı sabahı yapılan yürüyüşün ardından meydana gelen saldırı, Arap karşıtlığı görünümlü İslâm düşmanlığının boyutunun nerelere vardığını gözler önüne serdi.Üniversiteli cahil bir genç, Kelime-i Tevhid yazılı flama taşıyan bir vatandaşa saldırdı. Önce 'Arabistan bayrağı' dediler. Cahillikleri ortaya çıkınca da 'Hilâfet bayrağı' yalanını uydurdular. Hâlbuki Kelime-i Tevhid yazılı yeşil bez hemen hemen her Müslüman cenazesinin tabutuna sarılır.Özellikle Hristiyan ülkelerde Gazze'deki soykırıma karşı muhteşem gösteriler yapılırken, Türkiye'de yapılan yürüyüşü birileri bu çirkin saldırıyla başka yönlere çekmeyi başardı. İnsanlık vicdanı dünyanın her yerinde meydanlarda kendini gösterirken, ülkemizdeki vicdansızlar provokasyon peşinde koşuyordu. Sarıyer'deki kilise saldırısını bu kapsamda değerlendirmek mümkün. Hristiyan dünyasında ortaya çıkan bu vicdanlı duruş birilerini rahatsız etti.Hilafet bayrağı yalanıyla İslâmî değerlere yönelik başlayan saldırılar, 28 Şubat kafasıyla devam etti. İrticanın yerini şeriat aldı. Tıpkı 28 Şubat sürecinde 'irtica' adı altında Müslümanların değerlerine saldıranlar, son birkaç aydır şeriat kavramı üzerinden saldırılar gerçekleştiriyorlar.İSLÂMSIZ TÜRKÇÜLÜĞÜN