CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında dün, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek'e hakaret gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma gerekçesi olarak Özel'in 26 Kasım TBMM'deki grup toplantısı ve dün Silivri'deki sözleri gösterildi.
Savcılıktan yapılan açıklamada, Özel'in sözlerinin, "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" ve "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarını oluşturduğu ifade edildi.
Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik söz konusu konuşmalarında, eleştirilerini sıraladıktan sonra ağır hakaretlerde bulundu.
Eleştirilerini, hakaretlerine malzeme olarak kullandığı besbelli.
26 Kasım'daki partisinin grup toplantısında, "Akın Gürlek, bu sarayın cellâdıdır, seyyar giyotinidir. Akın Gürlek'e bu Bakanın gücü yetmemektedir. Bakan, HSK'nın başkanıdır. Onun sicil amiridir. Ama bunların geldiği yer belli ya, aynı FETÖ'deki abileri gibi bu bakanın imamı Akın Gürlek'tir..."
Şimdi bu eleştiri midir
Bu kabadayılık cüreti nereden geliyor
Bir ara, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i, Kılıçdaroğlu'ndan farklı bir yere oturtmak düşüncesi doğmuştu.
Özgür Özel, siyasette normalleşmeyi sahiplendi. Hatta 'Yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız' diyorlarsa biz orada da yokuz. El sıkışmaya, müzakereye de devam, mücadeleye de devam." dedi.
Makul yaklaşımları, "acaba" dedirtti.
Acaba CHP değişir mi Acaba sorunlu ana muhalefet yerine sorumlu ana muhalefet anlayışı gelir mi
Tek parti döneminden itibaren CHP'nin zihniyetini bilenler bu acabaları demediler.
Üstelik PKK'nın partisi DEM'le iş tutan bir Özgür Özel'den bahsediyoruz.
Nitekim makul konuşmalarının ardından Özgür Özel öyle kaba, tehditkâr bir üslupla meydana çıktı ki, işte CHP budur dedirtti.
Kılıçdaroğlu'ndan hiç farkı olmadığını gösterdi.
Özgür Özel, zihniyet itibariyle Kılıçdaroğlu'nun kalfasıdır.
Bugün ara sıra farklılıklar gösterseler de bunun sebebi, Cumhurbaşkanı adayı olma hırsıdır. Hatta Özgür Özel'in, devletin savcısına hakaret etme kabadayılığının arkasında, bu hırsın, kendi psikolojisine yaptığı kötülük vardır.
Akın Gürlek'e, "aynayla konuşuyorsun" diyor ama asıl aynaya bakması gereken kendisi...
Aynada sorumlu bir siyasetçi yüzü görüyor mu
Cumhurbaşkanı olma sevdasınınhırsının, DEM'lenmenin dozunu artırdığının farkında mı
Türkiye, bir savaş gailesinin içine çekilmek istenirken, sınırlarımızdaki tehdidin boyutu her geçen gün büyürken devletin savcısına hakaret neyin nesidir