23. kuruluş yıl dönümünde AK Parti için Cumhurbaşkanı Erdoğan dün umutları yeniden yeşertti.
CHP'nin yürüttüğü algı operasyonuna inat, "Yorulmuş, tükenmiş, gelecekten ümidini kesmiş, karamsarlık girdabında sürüklenen bir milletin umutlarını yeniden dirilttik" dedi ve salonu, şairimiz Sezai Karakoç'un mısraları ile coşturdu: "Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız..."
AK Parti'nin en önemli özelliği, sistem partilerinden bir parti olmayışıdır. CHP dâhil bugünkü muhalefet partilerinin hepsi düzenin partileridir.
"Amerika ne der, Avrupa ne der, ama Batı ekseninden çıkmayalım" diyen partilerdir.
AK Parti, vesayetin kurduğu statükonun değil, millî iradenin savunucusudur.
AK Parti farkı budur.
İşte tam da bu sebeple AK Parti, kurulduğu 14 Ağustos 2001'den beri iktidar olduğu 22 yıldır bir yandan millete hizmet ederken bir yandan vesayetle mücadele etmiştir.
Dünkü konuşmasında, "Pınarhisar'dan çıktığımız günden beri dimdik yanımızda duran necip milletimin her bir ferdine, şahsım ve partim adına teşekkürlerimi arz ediyorum" derken, Allah'a hamd etmeyi de hatırlattı: "Bizlere, Türkiye'ye, Türk milletine ve tüm insanlığa hizmet etme imkânını bahşeden ve bu güzelliği yaşatan Rabb'imize sonsuz hamd ediyoruz.."
Son seçimde CHP birinci parti oldu diye AK Parti'ye gömlek biçmeye kalkanların ayranı kabarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Parti'nin kimliğini onlara da hatırlattı:
"23 sene önce problemlerin altında ezilen Türkiye'ye, meselelerimiz çözümsüz değildir öz güvenini aşıladık. Türkiye'nin kutuplaştığı, Türk siyasetinin kendine çıkış yolu aradığı bir dönemde muhafazâkar demokrat kimliğimizle milletimizin ruh köküne sadık kalarak ülkemizin kronik sorunlarını çözmeyi vaat ettik..."
Evet, AK Parti'nin milletimizden teveccüh ve destek görmesinin sebebi, bu özüdür: Milletimizin ruh köküne bağlı muhafazakâr demokrat...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, vicdanı olan, insafı olan her makul insanın takdir ettiği büyük hizmetleri de uzun uzun anlattı.
Eğitim, ulaştırma, enerji, sağlık, güvenlik, savunma, terörle mücadele ve daha pek çok alanda her biri çağın teknik ve bilimsel gelişmeleriyle paralelpek çok alanda onun da ötesinde hizmetleri sıraladı.
Cumhurbaşkanımızı dinlerken bir konuda hayıflandım.
Yeni nesiller, genç kuşaklar bu hizmetlerin değerini, anlamını bilmiyorbilemiyor. Çünkü eski Türkiye'yi bilmiyorlar. Bizlerin yaşadığı sıkıntıları, acılarını yaşamadılar.
Duble yolların, otobanların, hızlı trenlerin, devasa köprülerin Osman
Gazi, Yavuz Sultan Selim, 1915 Çanakkale köprülerinin, Avrasya Tüneli'nin, Marmaray'ın ne büyük eserlerhizmetler olduğunu, eski Türkiye'nin sıkıntıları ile karşılaştırma imkânları yok.
Kavgasız üniversitenin kıymetini bilmiyorlar.