Evet, Özgür Özel'in dokunulmazlığı kaldırılmalıdır

Dün, TBMM Başkanlığına, aralarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de bulunduğu 12 milletvekili hakkında 18 dokunulmazlık dosyası sunuldu. Özgür Özel'e ait 7 ayrı dokunulmazlık dosyası bulunuyor.

CHP Genel Başkanı Özel, her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve yargı mensuplarına ağır hakaretler ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden devlete, yargıya, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanlarına tehditler savuruyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hakaretler hakkında manevi tazminat davaları açıyor. Özel, bu davaların hemen hepsini kaybediyor.

Kaybediyor da ne oluyor

Özgür Özel daha da hiddetleniyor, daha da ağır hakaretler ediyor.

Son olarak Ümraniye'de yaptığı konuşmada iyice zıvanadan çıktı;

"Dünün mazlumuydun, bugünün zalimisin. Gözünün içine baka baka söylüyorum. Bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık. Bundan sonra da çok daha beterlerini duyacaksın..."

CHP'nin, içine düştüğü son yüzyılın en büyük yolsuzluk, rüşvet, soygun, kara para aklama soruşturmasının üzerine giden yargı mensuplarına söylüyor bunları.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, Özgür Özel'e, bu sözler nedeniyle dün 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Konu ile ilgili verilen dilekçede; Özel'in, Cumhurbaşkanına hitaben, "itine köpeğine sahip çık" diyerek soruşturmada görev alanlara hakaret ettiği kaydedildi.

Özgür Özel'in dokunulmazlığı artık kaldırılmalıdır.

Milletin yarısından fazlasının oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret için siyasî hiçbir gerekçe olamaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret millete hakarettir, devlete meydan okumadır.

Özel, Erdoğan'sız Türkiye için yanıp tutuşan güç odaklarına dayanmadan bu kuru kabadayılığı yapamaz.

FETÖ elebaşı da öyleydi... İngiltere'ye, ABD'ye, Almanya'ya, Fransa'ya, İsrail'e güvendi. Kendilerince 40 yıl hazırlık yaptılar, hesap ve plan peşinde koştular.

Milletimizin Çanakkale ruhu ile dolu sinesindeki cesareti, şuuru, dirilişi hesap edemediler.

Özgür Özel de yanlış hesap yapıyor.

Özgür Özel'de, bir de şaşkınlık, afallama, kontrolü kaybetme durumu var.

Soruşturmalardaki iddiaları hiç üstüne alınmadığı gibi İmamoğlu'nu savunurken, "kendi namusum kadar kefilim" dedi. Üstelik yolsuzluk soruşturmasında İmamoğlu ile birlikte ismi geçen İBB bürokratlarının hepsi için namusunu ortaya koyarak kefil oldu.

Bu devirde kim kime namusunu ortaya koyarak kefil olabilir

Böyle bir savunma; belgeli, itiraflı, MASAK raporları ile kanıtlanmış iddialar karşısında kartondan kalkan kullanmaya benzer.