Haz Çağında Unutulan Hakikat: Dua mı Kahkaha mı
HÜSEYİN DEMİR
Modern insanın en büyük buhranı teknoloji eksikliği değil;huzur eksikliğidir.
Bugün insanlar daha çok gülüyor, daha çok eğleniyor, daha hızlı tüketiyor...
Fakat buna rağmenhiç olmadığı kadar yorgun, bitkin ve mutsuz.Çünkü huzurkahkahada değil, hakikatte saklıdır.
Hayatın hakikatini bize hatırlatan en kadim uyarı şudur:
"Dua, müminin silahıdır."
Bu silah yalnız dilde taşınmaz;eylemle kuşanılır.Sağlık isteyen tedbir alır, rızık isteyen çalışır, huzur isteyen kalbini temizler. Dua, tembelliğin bahanesi değil;gayretin hareket noktasıdır.İcra ile desteklenmeyen dua, sadece ses; eylem ile beslenen dua isetesirdir.
Dua, Ruhun Onarım Merkezi
Dua, sadece göğe açılan iki el değil;iç dünyaya açılan bir kapıdır.
İnsanın zihnini olumluya, kalbini sakinliğe, bedenini huzura sevk eden en tabii ilaçtır. Zikir ve dua, ruhu onarır, bedene direnç kazandırır. Çünkü insan yalnız etten ibaret değildir;ruhsuz beden bir iskeletten farksızdır.
Yanlış Dua Kalbi Katılaştırır
Duanın özü rahmettir. Öfke ve kinle edilen sözler dua değil,kalbi zehirleyen bir bedduadır.Kutsal metinlerdeki uyarı nettir:
"Allah'ı anmaktan dolayı kalpleri katılaşanlara yazıklar olsun."
Öyleyse dua, yumuşatmalı; kalbe öfkeyi değil,huzuru koymalıdır.
Kahkaha Tedavisi mi, Kalp Tedavisi mi
Günümüz psikolojisi çoğunluklagürültülü tavsiyelerverir:
"Bağır rahatla, kahkaha at gevşe, deniz kenarına git unut…" Oysa bu yöntemlergeçici serinlik verir; iç yangınını söndüremez.Kahkaha ile açılan yara, sessizlikte yeniden sızlar.