Hakikatin pusulası: Ölçüsüz dindarlık, istikametsiz hayat
Hüseyin Demir
Zaman değişti, kavramlar değişti, hatta dindarlığın rengi bile değişti.
Fakat değişmeyen bir hakikat var:Şerîatsız dindarlık, istikametsiz bir hayattır.
Bugün birçok insan dindarlığı duyguya, sezgiye, hatta bazen alışkanlığa indirgedi.
İman, kalpteki bir his zannediliyor; halbuki o his, ancak şerîatla biçim kazandığında imandır.
Aksi hâlde, iman sadece bir niyet, bir temenni, bir duygudan ibaret kalır.
Ölçüsüzlük Dönemi
Modern çağın en büyük hastalığı ölçüsüzlüktür.
İnsan, "özgürlük" adına sınırlarını yitirdi; din de bundan nasibini aldı.
"Benim kalbim temiz" diyen bir zihin, şerîatı lüzumsuz bir ayrıntı gibi görüyor.
Oysa kalbin temizliği, Allah'ın koyduğu ölçülere sadakatle mümkündür.
Kalp, vahyin terazisinde tartılmadıkça temiz sayılmaz.
Vicdan, ilahî emirle hizalanmadıkça rehber olamaz.
Şerîat, insanın iç dünyasına gem vurmak için değil, o dünyayıistikamet üzere tutmakiçin vardır.
Duygusallığın Maskesi Altında Kaos
Günümüzde "maneviyat" adı altında sunulan pek çok anlayış, aslında duygusal bir kaostan ibaret.
Kur'an ve Sünnet ölçüsünden kopmuş, kişisel deneyimi dinle karıştıran bir eğilim yaygınlaştı.
"Ben böyle hissediyorum" diyor insan; sanki hakikat hislerle şekil alırmış gibi.
Halbuki his, ölçü değildir.
Hakikat hissin değil, ilahî hükmün sınırındadır.
Duygusallık, hakikatin sesiyle değil, nefsin fısıltısıyla konuşur.
Bu yüzden şerîat, o fısıltıya bir yön, bir sınır, bir denge verir.
Hakikatin Pusulası
Şerîat, insanı daraltmaz; bilakis, dağınık ruhunu bir merkeze toplar.
Çünkü istikamet, sınırlardan değil,doğru yönü bilmektir.
Deniz ortasında pusulasız kalan bir gemi, özgür değildir; savruluyordur.
Bugün de insan, pusulasız bir dindarlıkla savruluyor.
İmanına yön tayin edecek pusula,şerîattır.
Dindarlığın Duru Hâli
Gerçek dindarlık, şerîatla olgunlaşan dindarlıktır.
O, ne duygulara hapsolur ne aklın gururuna kapılır.

4