Ya Molla Kasım Ya Kıllı Asım
1
Varsın birileri Molla Kasım'ı Yunus Emre'nin karşısına yerleştirerek, biri medreseyi biri tekkeyi temsil ediyordu, biri dervişçe zikrederken öteki fakihçe söylüyordu... desinler.
Varsın ötekiler; mesela Sezai Karakoç gibiler, Molla Kasım Yunus'un iç benidiriç sesidir, Yunus'un kendi kendini doğrulmasısığaya çekmesidir... desinler.
Her halükarda Molla Kasım; bir itirazdır, ikazdır, ihtardır, uyarıdır, eleştiridir ve dahi meydan okumadır. Yunus da olsa eğri büğrü söz söyleyenlere karşı doğru sözün sahibidir. Kim ne der kaygısı taşımayandır. Niye ben, başkası yok mu, doğrunun sahibi sadece ben miyim.. demeyendir.
Böyle olunca; Molla Kasım'ı duyacakduyabilecek olanlarda asgari seviyede de olsa akıl-izan olmalıdır, azıcık da olsa bir bilgi bulunmalıdır. Şöyle veya böyle, şu kadar veya bu kadar gezmiş-görmüş, okumuş-yazmış, inmiş-çıkmış birileri ancak anlayabilir Molla Kasım'ı...
2Zamanın birinde, bir köyde; biraz hırçın, biraz hoyrat, biraz ebleh bir delikanlı varmış.
O köyde insanlar ekmek yaptıkları zahireyi köyün ortak malı olan değirmende kendileri öğütüyor, un yapıyormuş. Ne var ki yaz ayları çoğunlukla kurak geçer, evde un tükenir, ama değirmen dönmezmiş. Ne zaman ki yağmur yağar, dereye su gelir, değirmen dönmeye başlar, köylüler değirmene gidermiş un etmek için. Bu işin bir de raconu varmış; değirmene geliş sırasına göre öğütürlermiş zahirelerini; hep böyle görmüşler, hep böyle bilmişler, hiç de itiraz etmemişler buna yıllar boyu...
Fakat o bıçkın delikanlı vardı ya; o her değirmene gidişinde hiç sıraya girmeksizin, doğrudan gidip çuvalını teknenin başına koyar zahiresini öğütürmüş.
Delikanlının babası bu işe çok üzülür; her seferinde; oğlum böyle yapma, bak günün birinde kıllı -güçlü demek istemiştir zahir- bir adama rastlarsın, senin için hiç iyi olmaz... dermiş.
Gel zaman git zaman; yine bir gün bu haylaz oğlan değirmene girip çuvalını teknenin başına koyunca; sıradan bir ses yükselmiş hop-hop diye;.. delikanlının daha önce görmediği, tanımadığı biriymiş bu... Mesel bu ya adı da 'Asım'mış o adamın... Karşılıklı laflar kafi gelmeyincesorunu çözemeyince dalmışlar birbirlerine; alt alta, üst üste boğuşmaya başlamışlar.
Bir ara bakmış ki ebleh oğlan; alta düşmüş, tam gözünün hizasına da boğuştuğu adamın bacak arası gelmiş. Meğer bu itiş-kakış sırasında adamın pantolonuşalvarı sökülüvermişmiş; işte o zaman babasının sözleri aklına gelmiş, gelmesine ya...
3"Görülenler alanını görünmeden yürütenlerin..."