1
TV kanallarının verdiği ve tercüme ettiği biçimiyle,
Hani, Gazze'de bir çocuk, vücuduna isabet eden şarapnel parçasından sonra "Baba vuruldum!" diye bağırıyordu ya;
Düz bir okumayla, işitsel olarak, televizyonların tercümesi doğrudur da;
Aslında o çocuk; 'Ey insanoğlu! İnsanlık vuruldu, kan kaybediyor, onulmaz bir yarayla malul; insafınız yok mu İzanınız kalmadı mı..' diye bağırıyordu.
2
Her ne kadar bütüncül ve tarihsel olmayan; kısıtlı, literal, anlık okuma/düşünce biçimleri haklı olarak yeriliyor olsa da;
Türkiye şu an; tarihi, gelecek tasavvurlarını, stratejik düşünceyi ve dahi devlet aklını bir tarafa bırakıp, behemehal İsrail'e haddini bildirmeli, ona dünyanın kaç bucak olduğunu göstermeli, tarihi hakikatleri bir daha hatırlatmalıdır.
İnanın bana! Bunun tam zamanıdır.
Bir: Zulmün bu kadar kesif bir hal aldığı, aklın ve mantığın devre dışı kaldığı, merhamet adlı çınarın kökünden söküldüğü... İnsan soyuna yönelik varoluşsal tehdidin giderek daha fazla mesafe aldığı...
Çocuklar, ah çocuklar, yani sabiler, yani günahsızlar, varlığın en temiz hali, insan türünün ilk evresi... Daha doğum belgeleri çıkartılmadan öldürülen çocuklar...
Böyle durumlarda, başkaca hiçbir şeye bakmadan sadece o çocuğu öldürdüğünden dolayı o caninin yok edilme mecburiyeti her insanım diyenin üzerine bir borç değil midir Müslümanım diyenin üzerine ise vaciptir...
İnanın, böyle durumlarda harekete geçenlere zeval yoktur. Zira 'O'nun attığı ok' yol gösterici olacaktır.
İki: İsrail'in insanlık dışı katliamları dünya halklarının büyük bir bölümünü ayağı kaldırmışken, sözde de olsa birçok devlet, ki bunlara Avrupa devletleri de dahil, İsrail'i kınamak için sıraya girmişken;