Türkiye'nin geleceği Suriye'ninkine bitişik midir
Cuma günü kaldığımız yerden devam edersek;
1
Suriye; bağımsız, egemen, bütünlüğünü koruyan, sınırları belli, müreffeh bir ülke olarak tarih sahnesinde kalmak istiyorsa Türkiye ile anlaşmak; Türkiye'nin dostluğunu, yol göstericiliğini, otoritesini kabul etmek mecburiyetindedir...
2
Görünen o ki;
Suriye; öncelikle Hizbullah ve İran yanlısı Şii milislerin ülkedeki konumları, orda oluş sebepleri ve kapasiteleri nedeniyle, İsrail'in birinci derecede değilse de ikincil derecede hedefindedir.
Eğer Suriye rejimi Türkiye'ye yaklaşırsa; a-) Türkiye'nin caydırıcılığı nedeniyle, b-) Türkiye ile anlaşması Suriye'de Hizbullah'ın ve diğer Şii milis güçlerin etkinliğinin azalacağı nedeniyle, görece olarak hedef olmaktan kurtulur.
Öte yandan, İsrail-İran ilişkilerinin iyice kızıştığı bir ortamda; hini hacette İran İsrail'e karşı bir harekat yapma mecburiyetinde kaldığında kara sınırı olmadığı için, kullanabileceği en elverişli kara parçası Suriye olacaktır.
Bunun biliniyortahmin edilebiliyor olması da İsrail için Suriye'yi hedef yapmaktadır.
Diyelim ki; Suriye kendi iradesiyle veya Rusya'nın yönlendirmesiyle, İran güçlerini ve Hizbullah'ı Suriye'den çıkardı. İlk akla geleceği biçimde oluşacak boşluğu Rusya'nın doldurması mümkün olmayabilir. Ukrayna ile sürdürdüğü savaş nedeniyle Rusya gerek silah yönünden gerek insan açısından Suriye'ye gerekli desteği veremeyebilir. Veya vermek istemeyebilir.
Ayrıca; Rusya da, tıpkı Almanya gibi Yahudilere karşı mahcubiyet duyuyor olabilir. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle Ruslar da bu hususta bagaj taşıyor olabilir.
Rusya; geçmiş tarihlerde olup bitenler bir tarafa sadece 1881 ve 1914 yılları arasında 2 milyondan fazla Yahudi'yi sınır dışı etmiş, göçe zorlamıştır. 1897 yılında yapılan bir tespite göre 95'i Polonya-Pale'de yaşamak üzere o tarihte Rusya'da 5 milyon Yahudi bulunmaktadır.
Son bir not olarak ifade edersek; bugünkü İsrail'de yöneticilerin (siyasi veya idari) neredeyse tamamı Rus kökenli Yahudilerdir... 'Musevilerdir' mi dememiz gerekirdi