Tavı geçmeden...
1
Malumunuz, son zamanlarda Türkiye gündemini meşgul eden konulardan bir tanesi de, Kara Harp Okulu'ndan mezun olan bir gurup teğmenin ettiği paralel yemindir.
Öncelikle söylemeliyiz ki; söz konusu teğmenlerin davranışı içerikten bağımsız olarak kural dışıdır, askerlik raconuna uymayan bir vasıftadır... TSK iç yasasında bu davranışın karşılığı ne ise o yapılacaktır zahir...
2
Bu vesileyle;
Dünya kurulduğundan beri; hadi diyelim devletlerin var olduğu günden bu yana orduya ihtiyaç duyulmuştur.
Bu ihtiyaçlık ülkenindevletin dış tehditleredüşmanlara karşı ülkenindevletin korunmasına matuftur.
Bu bağlamda meşru düşmanlık beslemeyapma hakkı yalnızca ordulara aittir.
Nasıl ki düşmana karşı ordular kurulmuşsa, orduların var olması durumu ancak düşman nedeniyledir.
Altını bir kez daha çizersek; devletinülkeninordunun düşmanı dışarıdadır. Kim ki; içeride düşman arıyorsa orada yolunda gitmeyen bir şeyler vardır. Haddi aşan, paralel yapılar kurmaya çalışan birtakım güçler türemiş demektir.
3
Hatırlatmak gerekirse, ta Osmanlı'dan, İttihat Terakki'den başlayarak Türk ordusunda sakilkötü bir teamül oluşmuştur. Ne zaman ki askerler, siyasi iradenin kendi doğru bildiklerinin aksine hareket ettiğine inanmışlarsa; sivillerden farklı olarak silah taşıyor olmanın verdiği güçle, yönetime müdahale (ihtilal) etmişlerdir... Ne hazindir ki bu askerler silahlı olmayı en akıllı olmayla eş tutmuşlardır. Böyle olunca her şeyin en iyisini kendilerinin bildiğine inanmışlardır kör göze parmak...
Çoğunlukla kimse de onlara, doğru-dürüst bir şey bilmediği halde çok şey bildiğini zannetmenin ne büyük bir cahillik olduğunu hatırlatamamıştır, karşısındaki silah taşıdığı için. (Tabi ki istisnalar olmuşturolacaktır)
Bir ordu, ne zamanki iç tehditten, düşmandan, iç tehdide karşı devletirejimi korumaktan bahsediyorsa o ordu görev sınırlarını aşmış meşruiyetini yitirmiş demektir. Kaldı ki kolluk kuvvetlerinin, askerlerin iç düşmanı olamaz. Keza, içerde herkes vatandaştır. İçerde suçlu vardır. Suçluyu takip de iç kolluk güçlerinin (polisin) görevidir. Dolayısıyla ordunun içerde suçlu takibiaraması gibi bir görevi detutumu da olamaz, olmamalıdır...