1

İster ta 1683 yılında gerçekleşen 2. Viyana Kuşatması'ndan başlatın, ister 1699 tarihinde akdedilen Karlofça Antlaşması'ndan, isterseniz ilk defa 1716 yılında bir Fransız Subayı olan Rochafard'ın Osmanlıya verdiği 'Bab-ı Ali Hizmetinde Bir Askeri Mühendislik Teşkili' isimli raporundan başlatın, isterseniz 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan...

Osmanlı askeri sahada üst üste aldığı yenilgilerden sonra nihayet zihnen Batı karşısında yenilgiyi kabul etmesine müteakip öncelikle havas takımında hızla Batı öykünmeciliği, Batı karşısında aşağılık kompleksi yayıldı. Bu ruh hali gide gide nihayet 'Bizden Adam Olmaz' rıhtımına demir attı.

Fikren ve zihnen Batılılaşma yanlısı olanların bu hale duçar olması anlaşılabilir bir şeyken, zaman içinde şu veya bu şekilde BatıcılıkBatılılaşma karşısında konumlanan kesimlerin de aynı marazla malul oldukları görüldü...

Yazılarını ve konuşmalarını dikkatle okuduğum, dinlediğim ve oldukça da yararlandığım Süleyman Seyfi Öğün 18 Aralık tarihinde 'Şişirilen ve parlatılan balonlar' başlıklı bir yazı yazdı. Din ve coğrafyayı (teolojik ve jeopolitik) 'sabite' kılarak, tarihsel bir perspektifle ayrıntılı bir Ortadoğu tahlili yapan söz konusu yazıda üstat tezine karine olarak yazının bir yerinde şöyle diyor: "Emperyalizmin tuhaf bir stratejisi var. Kaybettirmek istediklerine evvela kazanmış hissi veriyor. Emperyalizm şişirdiği balonları patlatmakta çok hünerli. 1979 İran İslam Devrimi, Irak-İran Körfez Savaşları, Arap Baharı aynı sürecin Ortadoğu'daki yansımalarıydı. Saddam'ın şişen ve sonra patlatılan egosu tam da bu senaryoya uygundur."

Yani, demek istiyor ki Üstat, bir bakıma haklı olarak, Ortadoğu'da olup biten her şey emperyalistlerin (Başta İngiltere olmak üzere ABD, Rusya, Fransa) isteği ve planlaması doğrultusunda olur.

Üstat, 'devam edecek' notuyla bitirdiği yazısının son bölümünde ise; "Türkiye açısından dramatik olan bu balonların arasında sıkışmasıydı. Irak ve Suriye'de, İran ve Rusya'ya yer açmak, onların balonlaşmalarını sağlamak için geçen zaman içinde Türkiye Angloamerikan blok tarafından hayli bocaladı. İki tarihsel rakibi tarafından kendisini kuşatılmış buldu."

Yazının gelişinden ve Hoca'nın daha önce yazdıklarından ve konuştuklarından yola çıkarak bir çıkarsamada bulunursak;