Ortak dil zamanla zayıflar mı

1

İsimlerini siz zaten biliyorsunuz, kimi gavur yayın organları ya müstakilen Türkiye veveya Erdoğan özel sayıları yaptı, özel yayınlar gerçekleştirdi ya da dünyaya yön veren liderler sıralamasında Erdoğan'ı ilk üçün, bilemediniz dördün arasında gösterdi.

Bunlar laf olsun torba dolsun kabilinden görülecek işler değil kuşkusuz. Aksine bu yayın sahiplerinineditörlerin MüslümanTürk düşmanlığı konusunda önyargı sahibi oldukları düşünülünce mesele daha bir ehemmiyet kazanır...

Demem o ki; Türkiye dışarda gösterdiği performans sayesinde yerel veya bölgesel bir ülke olmaktan çıkıp küresel bir güç olmaya doğru yol almaktadır.

Şüphesiz bu bir anda olup biten bir hadise değildir. Türkiye buraya, R. Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde üstüne koya koya geldi.

Aslında geldiği yer gelmesi gereken yerin hayli gerisindedir bile diyebiliriz.

Böyle olunca Türkiye, elan, dünyada, gadrezulmehaksızlığa uğramış her toplumun dillerinedertlerine ortak olabildiği gibi onların seslerini yükselten bir ülke haline gelmiştir.

2

Türkiye, dışarda, Ak Parti iktidarı marifetiyle dostların gıptayla, hasımların garezle baktıkları bir davranışlar bütünü ortaya koyarken; üstelik bunu, ahlaki bir tavırla yaparken; yani çivisi çıkmış, şakulü kaymış dünyaya yeniden, bıkmadan, usanmadan insanlığıinsan kalmayı hatırlatırken; Gazze'den sonra bütün dünyada 'İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü' gibi değerler paçavraya döndüğü halde R. Tayyip Erdoğan ve Ak Parti inatla ve ısrarla halkın iradesine vurgu yapıp, egemenlik hakkının sadece ve sadece millette ait olduğunu söylerken...

Ne oldu, nasıl oldu da, içerde, Türkiye halkının hatırı sayılır bir kısmıyla dil birliğinde dolayısıyla derttaş olmakta, sonuç olarak aynı hedefe yürümekte problemler yaşamaya başladı

Oysa Ak Parti ta ilk kuruluşunda kendini; 'Kimsesizlerin kimsesi' ve 'Sessiz yığınların sesi' -ki bu kavramlar toplumu dil birliğine çağırma çabasının ürünüydüler- olarak tanımlamıştı ve bu tanım milletbu çağrı tarafından benimsenmişti ki yıllardır Ak Parti'yi iktidar yaptı.

Şimdi; 23 yılın getirdiği kanıksanmayı, bıkkınlığı, tortuları, yıpranmayı, tekrara düşmeyi, toplumun hizmete doymasını, dolayısıyla hizmetin değersizleşmesini, ürettiği küskünlerikırgınları, muhalifleri, hatta düşmanları, haklı-haksız şaibeleri, isnatları, iftiraları... bir tarafa bırakarak, bütün bunları görmezden gelerek sormak gerekiyor;

Ak Parti toplumla aynı dili konuşma; aynı dili havalandırma konusunda niçinnedennasıl görece olarak da olsa, zayıfladı