O kadar çok özür dilemek istedim ki...
Geçen cuma günkü 'Evet! Bu bir provokasyondur' başlıklı yazımız olumlu-olumsuz birçok tepkiye muhatap oldu.
Hepsi iyi niyetle; ama kimileri Türkiye'nin İsrail -dolayısıyla Amerika- ile sıcak bir çatışmaya girmesinin hiç akıllıca olmayacağını, kimileri bazı şeylerin konuşulmaması gerektiğini, kimileri Türkiye'nin henüz her türlü haksızlığaadaletsizliğe kafa tutabilecek güce erişemediğini, kimileri de onaylayarak Türkiye'nin acilen, kendisinin ve bölgenin selameti için İsrail'e müdahale etmesi gerektiğini söylediler.
Biz bunları konuşurken, henüz İsrail İran'a saldırmamıştı... Saldırıdan sonra her şeye yeni baştan bakmak kaçınılmaz oldu doğal olarak.
Bizim açımızdan; İsrail'in İran'a saldırmasından sonra en önemli gelişme Sayın Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'ın diplomatik temaslarıydı.
Konuylabölgeyle yakından uzaktan ilişkisi olan bütün liderlerle görüştü, hatta kimileriyle iki kez...
Bir istatistik var mıdır bilmiyorum. Bu kadar kısa zaman parçası içerisinde bu kadar devlet başkanı ile görüşen başka bir siyasetçi olmuş mudur
Bu görüşmeleri duydukça hep bekledim: