'Necip' ile 'Naciye'

1

Her gerektiğinde söylediğim gibi; geleneksel olarakatalarımdan tevarüs ettiğim biçimiyle Maturidi olduğum gibi, irade olarak, bir tercih meselesi olarak da Maturidi'yim.

2

Altını çizerek söylemeliyim ki; bir muhaddis değilim; belki de hadislerin sıhhati hakkında kanaat derç edecek en son kişilerden biriyim.

3

Hatırlanacaktır ki; son dönemlerde, Yahudi bahsinde 'seçilmiş halkkavimmillet' meselesiyle epey meşgul olduk.

Osmanlı Türkçesinde kullanılan, Arapçadan geçme 'necip' kelimesi tam da bu seçilmişliği işaret eder; 'kavmü necibi'l Arap' gibi...

Demem o ki; neciplikseçilmişlik iddiası sadece Yahudilere ait değildir, seçilmiş olduklarını sadece Yahudiler iddia etmemiştir.

Tarihin her devrinde, dünyanın bir yerlerinde kendi halkının seçilmiş olduğu iddiası hep olagelmiştir.

Buradan bakıldığında, her türlü kavmiyetçilikmilliyetçilik düşüncesi, ideolojisi az veya çok seçilmişlik iddiası taşır.

Oysa başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere kadim ve kutsal tüm metinler seçilmişlik halinin varoluşsaldoğuştan, değişmez bir özellik olmayıp; edinimsel, eylemsel olduğunu söyler.

"İnsan için yalnız kendi çalıştığının karşılığı vardır. Çalışmalarının karşılığı da yakında kendisine gösterilecektir. Sonra ona emeğinin karşılığı tastamam ödenecektir." (Necm39,40,41)

Aynı zamanda Allah; "Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık" (Hucurat13)