Her şey bir tarafa, bir hafta önce 'İster Pollyannacılık diye okuyun ister Hudeybiye diye' başlıklı yazı yazan birisi olarak Gazze'de yürürlüğe giren ateşkes antlaşmasının her satırını, her harfini bile çok değerli ve önemli bulurum.
Öyle ki benim söz konusu yazıda Gazzeliler için gelecekte olumluya dönecek dediğim kimi hususlar daha başlangıç metninde yer almış bulunmakta.
Asıl önemli olan ise; sözleşmede yer alan 'barış gücü' ve Türkiye'nin de bu güç içinde yer alacağı...
Bu hususu bir de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rize'de; İsrail bir daha soykırıma kalkışırsa bedeli çok ağır olur... sözüyle birlikte düşünürsek; antlaşma asıl ağırlığını o zaman kazanmış olacaktır.
Hayırlı, uğurlu olsun!
1
İzaha gerek yok;
Ne Netanyahu ne de Trump ülkesinin ve devletinin haini değildir.
Peki; neden öyleyse
2
Böyle durumlarda Cengiz Aytmatov'un literatüre kazandırdığı bir kavram imdada yetişir.
Nedir o Mankurtlaştırılma.
Aytmatov bize 'Gün Olur Asra Bedel' romanında fiziki olarak insanın nasıl mankurtlaştırıldığını anlatır. Bu anlatıya göre; önce, insanın başı kazınır, ardından başına ıslak deve derisi geçirilir, sonra da güneşe bırakılır; güneşin altında deri kurur, gerilir ve küçülür, küçüldükçe baş sıkışmaya, sıkışma sonucu da dayanılmaz acılar ve ağrılar ortaya çıkmaya başlar; bu iş, kişi tamamen direncini, bilincini yitirinceye kadar devam eder.
O bilinçsiz insan artık başkalarının kölesi, kuklası ve dahi tetikçisinden başkası değildir...
Ömrünü dogmatik, fanatik ve sapkın inançlar ve ön kabullerin kıskacında geçiren birinin sonu da hiç kuşkusuz mankurtlaşmadır. Kişi bir kez bu durumla malul hale gelmişse artık ondan rasyonel bir söz, bir davranış beklemek beyhudedir.
İşte hem Netanyahu hem Trump; bir tarafta mesiyanik, binyılcı inançlar, öbür tarafta Siyonist baskılar sonucu tarihin iki büyük mankurtu olarak ortada durmaktadırlar.
Ve sadece başkalarına değil, kendilerine, kendi inanışlarına, kendi halkına, kendi devletine de zarar vermektedirler...
3
Öyle geriye gitmeden;
Doğru veya yanlış, eksik ya da fazla II. Dünya Savaşından sonra, Almanların Yahudilere soykırım uyguladı söylemiyle/kabulüyle Yahudiler dünya milletleri nezdinde ahlaki ve hukuki bir üstünlük kazanmışlardı.
Holokost; önce bir mecaza (yakarak kurban edilen anlamında Hz. İbrahim'e) bağlanmış, buna dayalı olarak yeni bir edebiyat oluşturulmuştu. Zamanla bir nevi endüstrileştirilerek hep kazanan bir aparata dönüşmüştü.