1

Doğası gereği, her iş, her meslek daha fazla kazanç elde etmek için yapılır.

2

İddia ile söyleyebilirim ki; Ak Parti'nin kuruluşunda ve 22. Dönem milletvekilleri arasında siyaseti bir meslek olarak düşünenler ya hiç yoktur ya da ancak parmakla sayılacak kadar azdır.

Yani; Ak Parti'nin kuruluşunda ve ilk evresinde yer alanlar şunun bilincindeydi;

Siyaset her şeyden önce halkın ihtiyacını karşılamak, refahını ve güvenliğini sağlamak, milletin ve devletin devamını garanti etmek için yapılan bir şeydir. Bir anlamıyla bir sorumluluk, askerlik gibi belli bir zaman için yapılacak geçici bir görevdir.

Ak Parti'nin tüzükle kayıt altına aldığı üç dönem şartını bu gözle düşündüğümüzde, çok yerinde bir tespit ve siyasetin meslekleşmemesi için bir önlem olduğunu görürüz.

3

Zaman içinde Ak Parti iktidarları sürdükçe, teşkilat içinde siyaseti bir meslek olarak görenlerin türediğini ve giderek sayılarının arttığını söylemek abartılı olmayacaktır.

Dolayısıyla, siyaset artık halka hizmet etmenin yanında/ötesinde mesleki kaygıların da güdüldüğü bir araç haline gelmiştir.

Bu, işin doğası, sosyal hayatın serencamı gereği kaçınılmaz bir son olarak zuhur etmiştir...

4

Yaşanmışlıklar, tanıklıklar üzerinden yine iddia ile söyleyebiliriz ki;

Ak Parti içindeki en maharetli, en becerikli meslekten siyasetçiler, CHP'nin en beceriksizlerinin eline su dökemez.

Anlaşılan o ki; CHP'de siyaset yapmaya talip olanların kahir ekseriyeti ta baştan siyaseti bir iş olarak görüyorlar. İktidar olma sıklığı pek seyrek olduğu için de uzun yıllar boyu işsizlik (!) illetiyle kavrulup kalıyorlar. Hasbelkader işin başına geçince de işi en verimli/kazançlı bir biçimde sürdürmek için ne gerekiyorsa altını çizerek tekrarlamak istiyorum