MAHALLE mi, SİTE mi1
1
Sosyolojik olarak sabittir ki; başlangıçta Ak Parti 'mahalle'ye ait bir hareket olarak siyaset sahnesinde yer almıştır.
Tabiidir ki mahalle; merkez-çevre ayrımında çevreden yana düşer...
Ancak, geçen 22 yıldan sonra; bugünkü 'Ak Partililer siteleştiler, sitelerde yaşamaya mı başladılar..' sorusu ciddi ciddi kendisini dayatmaktadır.
Eğer öyleyse; ikinci bir soru bizi rahatsız etmelidir. Sitelerde yaşamaya başlayan Ak Partililer, yaşadıkları mekana bağlı olarak, varoluş misyonlarını, başlangıç iddialarını, ayırt edici vasıflarını kayıp etmiş olabilirler mi
2
Hiç şüphesiz; 'mahalle' ile 'site'yi karşılaştırdığımızda tereddütsüz olarak söyleyebiliriz ki; mahalle, tabiiliğidoğallığı temsil ederken, site; kurguyu, imgeler.
Mahalle, kendi içinde geçirgenlik içindeyken, mahalleler arasında da doğal bir haberleşme söz konusuyken; site sakini kendini kalın duvarlarla başka dünyalara kapatmanın yanında site içinde de kafasına geçirdiği kulaklıklarla ve gözlerini alamadığı ekran bağımlılığıyla tam bir izolasyon ve yalnızlık içindedir.
Mahalleler, insanların birlikte yaşama ihtiyacından doğan, tedricen gelişen mekanlar iken; siteler kurgusaldır, salt kuru aklın ürünüdür, çoğu kez aniden ortaya çıkarlar, nevzuhurdurlar, geçmişi yoktur...
Dolayısıyla mahalleler kolay kolay değişmezler; oysa siteler, günlük beklentilere ve hatta çoğu kez güncel moda trendlerine göre aniden değiştirilebilirler.
Mahallelerin insanın zihninde yer eden, kolay kolay silinmeyen siluetleri, sembolleri vardır; siteler ise dışarıya bakışı ve dıştan gelen bakışları kapatan, ortadaki boşluğa mahkûm yığınlardır.
Mahallede fizik ile metafizik, soyut ile somut iç içedir;
Siteler günü kurtarmaya, günde önem kazanmaya matuf, güncel talepler doğrultusunda kurgulanırken, mahalleler süreklilik içinde, tarih içinde oluşa oluşa varlık kazanırlar.
Siteler tek yumurta ikizleri gibi birbirine benzerken, her mahalle ötekinden farklıdırbaşkadır; her mahallenin kendine has bir kimliği vardır...
3
Türkiye özelinde sitelerin ilk öncülleriörnekleri başta askeriyeye ait olmak üzere kamu lojmanlarıdır.
Lojmanlar; cahil-köylü-poturlu insanlardan devlet memurlarını korumak için yapılırken bu yapılar aynı zamanda onların hapishaneleri oldular.
Duvarlar ve duvarların üstündekiyanındaki tel örgüler onların steril, yani dış etkenlere dayanıksızlaşmasına ve topluma yabancılaşmalarına sebep oldu...
Zamanla bunların zaaflarının anlaşılmasıyla söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi beklenirken, dünün kamu lojmanları, sivil hayatta 'site' adını alarak daha da yaygınlaştı. Daha da aymazlaştı. Daha da arsızlaştı.
Ne büyük çelişkidir ki; Ak Parti başlangıçta milletvekili lojmanlarını kaldırarak mahalleye dönme arzusu göstermesine rağmen hem kamu lojmanları ortadan kalkmadı hem de sivil mimari giderek siteleşme istikametinde gelişti.