Kurbansabi

1

Malumunuz, Yahudiler, II. Dünya Savaşı sırasında başlarına geleni, Nemrut'un Hz. İbrahim'i ateşte yakmak istemesine atıfla, 'yanarak kurban' anlamında 'Holokost' olarak isimlendirmişlerdi.

Aradan geçen 75 yılı aşkın zaman göstermiştir ki; Holokost'u Yahudiler insanlığa bir illüzyon, bir göz boyama olarak sunmuşlardır. Holokost hınzır Yahudi aklının bir uydurması olarak tedavüle sokulmuştur...

Hal böyleyken;

Bugün bütün insanlığın gözü önünde bir gerçeklik vuku bulmaktadır; Gazze'de Yahudiler özellikle çocukları öldürerek bir soykırım gerçekleştirmektedir.

İşte o çocuklar, onların her biri birer kurbandır, 'kurbansabi'dir onlar.

O kurbansabiler ki; daha biz yaşarken tarih sayfasında yerlerini almışlar; insanlığın hafızasına, idrakine ve vicdanına altın kıymetinde manevi harflerle yazılmışlardır.

2

Zamanın şahitleri olarak gördük ve bildik ki, Holokost'un Hz. İbrahim'le bir ilgisi yoktur. O kadar ki Hz. İbrahim ile Holokost'un birlikte anılması bile Hz. İbrahim'e saygısızlıktır.

Buna karşılık Gazze'deki her kurbansabi Hz. Musa'yı hatırlatmaktadır bize.

Nasıl ki; kendi tahtınışanını korumak için Firavun bütün erkek çocukların öldürülmesini emretmesine rağmen, bizzat Firavun'un korumasında Hz. Musa yaşayabilmişse;

Bugün de, gelecekte varlığına tehlike gördüğü çocukları öldüren İsrail, farkında değil ki bu yaptıklarıyla varlığını ortadan kaldıracak çocukların ortaya çıkmasına ve büyümesine imkan tanıyor, yol veriyor...

Yahudiler, Holokost ile Hz. İbrahim'in mirasına sahip çıkmak istediler. Lakin kurban olma şerefi İbrahim'in oğullarından İshak'a (Yahudilerin atası) değil, İsmail'e verildi.

(İsmail Haniye'nin ruhaniyetine selam olsun.)

Dahası; İshak'ın anası Hacer, sırf güldü diye, kocası İbrahim'den İsmail ve anasını sürgüne göndermesini istedi tepinerek, dövünerek... Buna karşılık anlık bir üstünlük ve sükûn elde etti İshakoğulları, lakin bu çok kısa sürdü, tarihsel egemenlik İsmail'in çocuklarına nasip oldu.