1

7 Ekim Kassam Tugayları harekatından sonra İsrail'in Gazze'de işlediği cinayetler, çeşitli yöntemlerle uyguladığı soykırım ve diğer bölge ülkelerine saldırma biçimleri bir kez daha açık ve net olarak göstermiştir ki Holokost diye tesmiye edilen olayların hiçbirisi gerçekten olmamıştır.

Holokost, usta işi bir illüzyondan, şeytanca bir kurgudan, ustaca bir desiseden, bir göz boyamadan, süblimasyondan, projeksiyondan başka bir şey değildir.

Malumunuz; bugün Holokost diye tadat edilen olayların tümü, II. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra kurulan, galip devletlerin (ABD, Rusya, İngiltere, Fransa) temsilcilerinden oluşan Nurnberg Mahkemesi'nde ortaya çıkarılmıştır.

Bu mahkemenin;

a- Barışa karşı işlenen suçlar,

b- Savaş suçları,

c- İnsanlığa karşı işlenen suçlar... gibi önemli kavramların literatüre kazandırmasının yanında; muhakeme tekniği açısından utanılacak bir özelliği vardı.

Bu mahkemede beyan esas sayılmış, sözlü beyana/iddiaya delil getirme şartı aranmamıştır.

İşte mahkemenin bu özelliği, iblisten ödünç alınmış Yahudi zihni için bir alan açmış ve o zihin kendisine açılan bu alanı istediği gibi doldurmuştur.

Tarihi müktesebatlarını göz önüne alıp bakarsak, bir kez daha görür ve anlarız ki Holokost adı altında yaşandığının söylendiği olaylar Alman ırkından/aklından çok Yahudi ırkına/aklına uygun şeylerdir.

Fırınlarda adam yakmak, gazla zehirlemek gibi sofistike adam öldürme biçimleri tam da Yahudi zihnine yakışan şeylerdir. Kaba-saba Alman aklı bu tür incelikleri, hele savaş şartlarında zinhar düşünemez, düşünmemiştir...

Ne yazık ki bugün, Gazze'de ve bölgesinde yaptıklarıyla İsrail/Yahudiler yukarıdaki iddiaları doğrulamaktadır.

Yani İsrail, dün kurguladığı ve Almanların üstüne boca ettiği insanlığa karşı işlenebilecek suçların tamamını bugün sahada uygulamaktadır.

İddiamıza/söylediklerimize başka bir kanıt olarak da; hem Yahudilerin hem Hitler'in 'seçilmiş ırk' teorisine/anlayışına da bakabiliriz.

Evet, ikisi de seçilmiş ırk anlayışındadır.

Ne var ki; Yahudilerin seçilmişlik iddiasının temeli teolojiktir/inanca dayalıdır. Hitler'in ise maddidir, doğada işleyecek bir seleksiyona işaret eder.

Varın; metafizik/aşkın/dine dayalı bir inançla, maddi/doğaya dayalı inançlar arasındaki güç ve motivasyon farkını siz hesaplayın...

Sonuç olarak; hiçbir zaman öldürme konusunda Almanların da içinde bulunduğu hiçbir kavim Yahudilerle boy ölçüşemez/yarışamaz.

Her şey bir tarafa bu kavim peygamberi (Hz. İsa) bile öldürmedi mi

Bu arada, 'Holokost'un kelime olarak, 'yakılarak, kurban edilen...' anlamında olduğunu da unutmayalım.

2

İkinci itirazım ise; 1940'lı yıllar boyunca devam eden İngiltere-İsrail ilişkileri anlatısına dairdir.