Haftanın notları

1

Çok merak ediyorum; İsrail aynı günde, bu kez Katar'ı, bir kez daha Suriye'yi vururken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin karar vericileri acaba ne düşünmüşlerdir

Resmî açıklamaları geçiniz, o türden açıklamalar yüzümüze konmuş bir sineği kovalamak için elimizin kendiliğinden harekete geçmesi niteliğindedir.

Aslolan bir an önce İsrail saldırganlığını/azgınlığını durduracak adımların atılmasıdır.

2

ABD Türkiye Büyükelçisi ve ABD Başkanı Trump'ın Suriye özel temsilcisi Tom Barrack'ın İsrail hakkında; İsrail istediğini yapar... anlamında, tasdikleyici ve olumlayıcı açıklamalarından sonra;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu adamı 'Non Grate'/istenmeyen adam ilan edip, sınır dışı etmeli.

3

Eminim ki, 11 Eylül'e girerken, ABD'de Yahudi yanlısı ve İslam düşmanı aktivist Charlie Kirkün öldürülmesi MOSSAD'ın işidir.

Evet tetiği çeken MOSSAD'dır. Lakin planlamayı yapan ve icra edilmesi için emreden uluslararası Yahudi komitesi/birliği/merkezi/oluşumu... adı her neyse... odur.

Yine eminim ki; en azından Trump'ın ve Netanyahu'nun bundan haberi vardır...

Öyle ki, bir gün önce İsrail, bölgede en fazla ABD askerini barındıran üssün bulunduğu Katar'ı vuruyor, başta Trump olmak üzere ABD'li yetkililer ortama ve tepkilere göre, nabza şerbet babında saat başı değişik açıklamalar yapıyor.

Hemen ardından Netanyahu, güya ABD'ye karşı 11 Eylül'ü hatırlatan açıklamalarda bulunuyor, yetmiyor; üzerinden 24 saat geçmeden Amerikalı aktivist öldürülüyor. Yani ABD'ye ikinci 11 Eylül operasyonu çekiliyor. Böylece bir kez daha Amerikan yönetimine ayar veriliyor.

Aslında, Netanyahu'nun 11 Eylül'den bahsetmesi ve ardından ikinci 11 Eylül diye ittihaz edilerek yas ilan edilmesine neden olan (Boşuna demiyorum; ABD'de bayraklar derhal yarıya indirildi. Belki de 11 Eylül 2001'de bu kadar hızlı hareket edilmemişti.) Siyonist menşeli operasyonun gerçekleşmesi bize 11 Eylül 2001'i de Siyonistlerin/Yahudilerin yaptığını göstermektedir.