1

Neredeydi şimdi hatırlayamadım, Sezai Karakoç bir kitabında; fertlerde olduğu gibi toplumların da şizofreni olabileceğinden bahsetmişti...

Şizofreninin internette birçok tanımını bulabilirsiniz, bize göre, kısaca, şizofreni; kişide illet kopması/karışmasıdır, dolayısıyla gerçekle hayalin, olguyla algının iç içe girmesidir...

2

"Her giysi onu giyen kişi hakkında genellikle çok incelikli bir hikaye anlatır."

"İlk görüntü -giysi-, genellikle karşıdaki kişiye bir mesaj iletir."

"Kışkırtıcı giyimle muhafazakar giyimin zeka ile bir ilgisi vardır."

"Giysi, yalnızca bir nesne olmaktan ziyade kişinin kendi ve toplumla ilişkilenmesinde aktif rol oynar."

Daha birçok araştırmacı ve düşünürün bu yönde yaptığı çalışmalardan ve serdettiği düşüncelerden bahsetmek mümkündür.

Biz de acizane, üzerindeki giysilere bakarak insanların nereli olduğuna ve nereye mensup olabileceğine dair çıkarsamalarda bulunmayı severdik...

3

Çengelköy'de bir çalışma ofisimiz var. Ofisin bulunduğu Çengeloğlu Sokak trafiğe kapatılmış olup tamamen yeme-içme mekanlarının -cafe tarzı- yer aldığı bir mekan.

Daha çok akşamüstleri bu mekanlarda oturan, özellikle genç kadınlara baktığımda artık eskisi gibi giysi üzerinden kestirmeler, yorumlar yapmanın imkansız olduğunu görmekteyim.

Zira, olmayan bir şeyi varmış gibi addedip üzerinden yorum yapmaya kalkışırsam yaptığım şeyin, bir akıl yürütmekten çok bir akıl hastalığı olarak algılanmasından korkarım...

4

Oturup konuşmak mümkün değildir de, imkan olsa da sorsanız bu modern (!) kadınlara; size kırık dökük cümlelerle; karma ve kırma bir Türkçe ile, davranışının; geleneklerden ve geleneklerin kıskacından, kısıtlamasından çevrenin -belki de ailenin- baskısından kurtulmak ve özgürleşmek olduğunu söylemeye çalışırlar.