Gazze! Haşim'in şehri Gökhan'ın yarası 2

Gelin şimdi de bazı sorular eşliğinde Gazze'yiFilistin'i tanımaya devam edelim.

Burası; Eski Ahit'e göre ta M.Ö. 20. yüzyıla kadar dayanan, Nil'den Fırat'a Yahudilere 'vadedilmiş topraklar' mıdır

Burası; M.Ö. 1600'lü yıllara tarihlenen Hz. İbrahim'in memleketi, El Halil'in komşusu mudur

Burası; Herodot'un tarihlemesine göre M.Ö. XIII. yüzyılda ortaya çıkan denizcilerin ülkesi midir

Burası; M.Ö. 1000'li yıllarda kurulan Davut-Süleyman Krallığı devrinde fethedilen topraklardan bir bölüm müdür

Burası; M.S. 100'lerde Roma İmparatorluğunun Filistin adını verdiği bir eyalet midir

Burası; Büyük KomutanSelahaddin Eyyubi'nin Kudüs'le birlikte fethettiği şehir midir

Burası; Osmanlıların (Bilad-ı Şam) Şam vilayetine bağlı Sultanlar Yolu üstünde bir konak mıdır..

Yukarıda anlatılanlardan sonra toptancı bir cümle kuracak olursak; bu saydıklarımızın hiç birisi Filistin'in aslikadim sahipleri değildirler. Hepsi 'Kenan Diyarı'na sonradan gelmişlerdir...

Yani Kenanlılar diye birisi var olmalıdır herkesten önce...

Tarihi kayıtlarabilgilere göre 'Kenan' belli bir coğrafyanın ya da kavmin adı olmayıp, bölgede var olan halkların genel adıdır.

Kenan halkları, bilindiği kadarıyla M.Ö. üçüncü binli yıllarda 'AmorilerAmelekliler', ikinci binli yıllarda 'Aramiler' diye anılan sonraki yüzyıllarda değişik isimlendirmelerle devam eden Sami halklardır.

Bu yönüyle Filistin, çok kadim ve geniş ve organik bir birliğin coğrafyasıdır. 'Verimli Hilal'in bir parçasıdır. (Verimli Hilal: 20. Yüzyılın başlarında yaşayan Amerikalı tarihçi Breasted'e göre; Güneydeki Arap Yarımadası çölleri ile kuzeydeki Anadolu'nun çorak platoları ve doğuda Dicle ve Fırat'ın ve batıda Nil'in zengin devletleri arasında yer alan böyle)

(Ayrıca, 'Verimli Hilal'in bulunduğu bölgeyi daha önce İbn-i Haldun'dan hareketle nasıl tanımladığımızı hatırlatmak isterim...)

Bu bölge tarih boyunca hep; halkların ve kültürlerin en önemli buluşma merkezi olmuştur.

Bu buluşma çoğu kez bugünkü anlayışa ters bir biçimde, günümüzde geçerli olan zihinlerin pek anlayamayacağı bir biçimde çatışma sebebi olmayıp, kazanımların üst üste binmesi, zenginliğin ve çeşitliliğin sürekli artması şeklinde vuku bulan barış, esenlik ve medeniyet üreten bir süreç olarak tarihte yerini almıştır.

Sümerlilerin, Akadların, Ur medeniyetinin, Palmira medeniyetinin komşuları ve paydaşları olan Kenanlı halklar, günümüz değimiyle haza entelektüeldirler.

Kimi kaynaklarda, tabi ki sonradan isimlendirilmeyle, daha M.Ö. 1850'li yıllarda bu diyarda uygulanan bir 'kabile demokrasisi'nden bahsedilir.

Mesela M.Ö. 1728-1686 yılları arasında yaşadığı tespit edilen VII. Babil Kralı Hammurabi o günkü şartlarda bir 'milletler birliği' kurmuş bir kraldır.

Tarihe Hammurabi kanunları olarak geçen metinler kendinden önceki hiçbir şeyin 'kopyası'