Ne pahasına savaşmak!

Durum çok hassas... İran, dünyanın petrol ve doğalgaz ticaretinin can damarlarından Hürmüz Boğazı'nı kapattı, kapatacak. Savaşın ilk gününde toplanmadılarsa bile dün, önceki gün, tüm dünyada enerji, ticaret ve ilgili ne kadar bakanlık varsa hepsinin üst düzeyde toplantılar yaptıklarını tahmin etmek güç değil. Zira İran için işler 'Hürmüz Boğazı'nı kapatırsa petrol ve doğalgaz ihracatçısı komşularını kızdırır, desteğini kaybeder' noktasını çoktan aştı. Başından beri konuşulduğu gibi İran'ın bu noktada vereceği karar savaşın seyrini, müzakere masasındaki sandalyelerin kime ait olacağını belirleyecek. Şimdiden petrol ve doğalgaz fiyatlarının hangi seviyeye çıkacağı, bunun hangi ülkeyi nasıl etkileyeceği hesaplanıyor. Dünya enflasyonuna ilişkin tahminler havada uçuşuyor. Büyüme hedefleri, global ticaretin seyri gibi konulara hiç girmiyorum bile. Dolayısıyla başta AB ülkeleri olmak üzere hükümetler B, C, D planlarını hazırda tutuyor. Açık söyleyeyim bu planlar 'Z'ye kadar uzasa bile dünya piyasalarında durumu yönetilebilir çerçevede tutacak bir çözüm yok maalesef. İran da bunun farkında ki; Meclis'inden Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararını çıkardı. Ancak İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından onaylanması halinde. İşte bu, İran'ın hala diplomatik çözüm kapısını açık tuttuğu anlamına geliyor. Önemli olan ABD ya da İsrail'in (bu iki ülkenin birbirinden bağımsız hareket etmemeleri sebebiyle ya da diyorum) diplomatik çözümden fayda umması. Yoksa bir-iki güne müzakere masası kurulmazsa İran Hürmüz silahını kullanmak zorunda kalacak. Ve böylece savaş hepimizi doğrudan ilgilendirecek. Boğazın kapatılmasından (günlük geçen 20 milyon varil petrolün büyük çoğunluğunu alan) Çin, zannedildiği kadar kötü etkilenmeyecek. Çünkü Çin dönüp petrolünü Rusya'dan alabilir. Ama AB ülkeleri zor durumda kalacaklar. Daha doğrusu petrollerini taa ABD'den getirmek zorunda kalacaklar. Sebep belli; Rusya'ya uyguladıkları ambargo. Zaten bu ambargo sebebiyle 2-3 yıldır çeşitli seviyelerde enerji krizi yaşıyorlar. O yüzden Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasıyla petrol fiyatlarında yaşanacak patlamayı yönetmeye hiç hazırlıklı değiller. ABD'nin doğrudan etkilenmediği için Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasına, 'acaba Çin'e az da olsa zarar verebilir mi' olasılığından medet umması piyasaların en büyük endişesi. Diğer yandan savaşın çok daha ciddi bir maliyeti daha var. Sadece İsrail'e değil İsrail'in sürüklediği gibi görünen ABD'ye de.