İklim felaketlerinin günlük hayatımızın bir parçası olmasını maalesef engelleyemedik. Hem de son 20-30 yıldaki (uluslararası anlaşmalar, BM'den gelen çağrılar, sıfır karbon hedefleri, protestolar, bilinçlendirme faaliyetleri gibi) tüüüm çabalara rağmen. Bu yüzden olsa gerek iklim kriziyle mücadelede bir odak değişikliği söz konusu. Bugüne kadar karbon ayakizini azaltmayı konuşurken, şimdilerde sürdürülebilirlik teknolojilerine artan ilgi dikkatimi çekmeye başladı. Dünyada yavaş yavaş yangın ve selleri önleyecek sistemler, atmosferdeki karbondioksiti temizlemeye çalışan girişimler, artık daha fazla yatırım alıyor. İşte bu ortamda Türkiye'den de altı çizilmesi gereken bir adım geldi. Girişim ekosisteminin iki önemli ismi Faruk Eczacıbaşı (Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı) ve Sina Afra'nın (Türkiye Girişimcilik Vakfı Başkanı) öncülüğünde Türkiye'nin ilk sürdürülebilirlik odaklı girişim sermayesi fonu kuruldu; Founder One. Fon, 3 yılda 300 milyon TL'lik bir kaynağı sürdürülebilirlik temalı girişimlere yatırmayı planlıyor. Bu, ilk etapta 100 civarında girişime destek anlamına geliyor. Bu bütçenin harcanmasının ardından aynı temayla yeni bir fon daha oluşturulacak. Hedef, daha iyi bir geleceğe yönelik çabalara destek sağlayacak girişimleri dünyaya hediye etmek. 'Hediye etmek' ifadesi Faruk Eczacıbaşı'na ait. Türkiye'nin ilk sürdürülebilirlik temalı fonunun kuruluş hikayesini konuşmak üzere buluştuğum Eczacıbaşı, daha iyi bir gelecek için dünya çapındaki çabalara Türkiye'nin katkı sağlamasını çok önemsiyor. Hatta gençlere o kadar güveniyor ki, Türkiye'nin bu alanda söz sahibi olabileceğini inanıyor. Eczacıbaşı'nın bu iyimserliği beni de umutlandırdı ancak yine de 'Türkiye'den sürdürülebilirlik gibi spesifik bir alanda 300 milyon TL yatırım yapılacak kadar çok girişim ya da fikir çıkar mı' diye sormadan edemedim. Cevabı çok netti: "Elbette çıkar. Çok daha fazlası çıkar Türkiye'den. Kim demiş fikir yok diye. Ben iklim kriziyle mücadele konusunda ülkemizde bir fikir kıtlığı olduğunu düşünmüyorum. Hatta hiçbir