Tüm insanlığın kader ortaklığı yaptığı pandemi, daha uzun yıllar konuşacağımız zor bir dönemdi. Ve devletlerin pandemiyle mücadelede karşılaştığı sorunlar kadar kişilerin ve kurumların özel hikâyeleri de hayatlarımızı etkilemeye devam ediyor. Sadece Ege Bölgesi'nin değil Türkiye'nin de öncü sanayi kuruluşlarından Yaşar Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar'ın, bu ay INBUSINESS Dergisi'nin kapağına taşıdığı röportajı işte böyle bir hikâyeyi anlatıyor. Pandeminin en belirsiz döneminde Eylül 2021'de Covid 19'a yenik düşerek hayatını kaybeden kardeşi Selim Yaşar'ın ardından başkanlık koltuğunu bir kez daha devralan Feyhan Yaşar, geçen yıl da babası Selçuk Yaşar'ı kaybetti. Bu iki büyük kaybın acısıyla birlikte, Holding'in sorumluluğunu üstlenen ve bu süreçte aile köklerini daha fazla araştıran Feyhan Yaşar, bir yandan da geleceğe odaklanmış durumda.
Feyhan Yaşar ile İzmir'in kurtuluşunun 102. yıl dönümü kutlamasının hemen ertesi gününde (10 Eylül) buluştuk. İzmir Alsancak'taki genel merkez binasına giderken bir gece önceki kutlamanın izleri hala yollardaydı. Haliyle Selçuk Yaşar'ın hayatındaki ilkleri andığımız sohbet, ister istemez Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki ekonomik iklimle devam etti. Ve sonunda söz, Yaşar Holding'in temellerini atan dedesi Durmuş Yaşar'ın 1900'lü yılların başında henüz Rodos Adası'nda iken yürüttüğü gemi ticaretine, İzmir Kemeraltı'na uzanan ilk boya yatırımına ve Türkiye'nin sanayileşme hamlesine kadar geldi. Aklımda en çok kalan ise Feyhan Yaşar'ın bugünkü ekonomik gündemimizin önemli konusu enflasyonla mücadeleyle ilgili Holding olarak neler yaptıkları kaldı. Şu sıralar 2025 bütçe hazırlıklarının yanında üç yıllık yeni bir stratejik plan üzerinde çalıştıklarını aktaran Feyhan Yaşar, "Dünyanın ve Türkiye'nin içinden geçtiği değişime yeni bir stratejik planla hazırlanıyoruz. Bugünden gelecek 50 yıla bakıyoruz. Uzun vadede ülkemizin de kazançlı çıkacağı bir modele odaklandık" dedi. Gelecek 50 yıla hazırlanmanın yolunu ise 'Türkiye'nin enflasyonla mücadelesine üzerine düşeni yaparak katkı sağlamak' şeklinde özetleyen Feyhan Yaşar'dan bu konuyu biraz daha açmasını istedim. Uzun bir aradan sonra