Anne, bizim Astronot uzaya çıkarken beni kaldır

Dün, yani 19 Ocak 2024, tarihi bir gündü. Hem de tarihi günlerimiz diye bir kitap yazılsa en caf caflı sayfalardan biri, Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonunun gerçekleştiği 19 Ocak tarihine ait olurdu. Bazıları küçümsese de durum bu. Çocukların şimdiden adını ezberlediği ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı, ABD'de Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki Ax-3 (Axiom Misson) ile birlikte uzaya çıktı. Uluslararası medyanın yoğun ilgi gösterdiği Ax-3'ün uzay yolculuğunun ülkemize katkılarına geleceğim. Önce Türkiye'nin bu misyonda yer almasıyla ilgili bazı (gerçekten akıl almaz derecede) kötü niyetli videolara, sosyal medya mesajlarına ve hatta köşe yazılarına değineyim. Bazıları 'Türkiye uzay mekiği yapmadı, aman ha sakın biz yaptık zannetmeyin,' telaşıyla ülkemizin ne olursa olsun gurur duyulacak bu adımıyla alay etmeye çalıştı. Bir de '55 milyon dolara neler yapılırdı' diyenler var. Dün uluslararası medya, haber başlıklarında özellikle 'Türk Astronot' ifadesine yer verdi. Bir haberci olarak nedenini söyleyeyim; çünkü bir Türk'ün astronot olması, uzaya gitmesi, beklenmedik, nadir bir olay olarak algılanıyor. Bu yüzden de haberi ilgi çekici kılmak için 'Türk' ve 'astronot' kelimeleri başlığa çıkarılıyor. Sonuç; bana göre ülkemizin adı son derece olumlu bir mesaj içeren uzay yolculuğu haberlerinde başlığa taşındı. Bunun katkılarını 55 milyonla ölçemezsiniz.
Bütün bunları bilmelerine rağmen meseleyi hala küçümsemeye çalışanlara aslında söylenecek çok şey var ama sadece bir soru sorup konudan çıkacağım. Sizin bugüne kadar bindiğiniz otomobilleri kim üretti Yoksa sizler, 'yok, bu arabayı