Seçim yılı olacak diyerek başladığımız 2024'ün son virajına girerken bugün nihayet ABD seçmeni de sandık başına gidiyor. Yeni döneme hazırlık yapanlar ve özellikle 2025 bütçelerini nihayetlendirmek isteyen şirketler bekledikleri cevabı yani ABD'nin 47. Başkanı'nın kim olacağını bugün olmasa bile yarın sabah erken saatlerde alacaklar. Ama eğer anketlerdeki gibi çok başa baş bir sonuç çıkarsa ABD'nin bundan sonraki siyasi atmosferinin tam olarak nasıl şekilleneceğinin netleşmesi için en az birkaç hafta gerekecek gibi.
Artık hepimiz biliyoruz ki; ABD seçimlerinin sonuçları sadece ABD'yi ilgilendirmiyor. Hoş, uzun zamandır Türkiye dâhil birçok ülkenin seçimi sadece o ülkedeki seçmenin merakla beklediği bir süreç değil ama konu ABD olunca durum biraz daha ciddileşiyor. O nedenle son 6 aydır dünya kamuoyunun da yakından takip ettiği seçim sonuçlarının netleşmesini beklerken, olası senaryolar etrafında şekillenen global ekonomik dinamiklerin üzerinden geçelim:
Donald Trump'ın rahatça kazanması ve Cumhuriyetçilerin Kongre'de çoğunluğu elde etmesi: Bu, global ekonomik gidişata en çok etki edeceği düşünülen senaryo. Yasama açısından da eli rahat olan Trump'ın kampanya sürecinde açıkladığı Çin'e yönelik yüzde 60'lık tarife uygulaması dâhil korumacı politikalarını hayata geçirmesi ABD'de enflasyonun yeniden yükselişe geçmesiyle sonuçlanacak. Devamında yeniden faiz artışı sürecinin başlayacağı ve bütün bunların doların performansı, dolarEuro paritesi ve tabi emtia piyasalarına da kaçınılmaz etkisi olacak.
Bu senaryoda Avrupa'da özellikle otomotiv ihracatıyla öne çıkan Almanya'nın hesaplanandan daha fazla olumsuz etkileneceğine de dikkat çekildiğini vurgulayalım.
Çin ile ticaret savaşının hararetlenmesi ile ABD yönetiminin tavırlarının Dünya Ticaret Örgütü'nün etkinliğini sorgulatacak ve tabi bunun uzun vadede uluslararası ticarete tahmin edilenden daha olumsuz sonuçları olabilir.
Bu senaryoyla ilgili altı çizilmesi gereken bir diğer konu da iklim kriziyle mücadelede ABD'nin üstüne düşeni yerine getirmemekte ısrarcı olabileceği riski.
Trump'ın kazanması ama Kongre'de kontrolün bölünmesi: Bu durumda Trump'ın başından bu yana açıkladıklarını uygulamak üzere attığı her adımda ABD'de bir siyasi drama yaşanması beklentisi söz konusu ki bu da özellikle çözüm bekleyen sıcak çatışma bölgelerinde belirsizliğin daha da artması demek.
Harris'in kazanması ama