Erzurum, 2024 yılında 2025 yılının EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) Turizm Başkenti olarak ilan edildi. Turizm başkenti olduğu günden bugüne 8 ay geçti. Bu sekiz koca ay içerisinde EİT'ye dâhil ülke temsilcileri Erzurum'da toplanarak bir büro açılışı ve yayınlanan bir program dâhilinde bazı etkinlikler yapıldı ve muhtemelen yapılmaya da devam edecek. O toplantıda ne gibi kararlar alındığı, ne tür işler yapılacağı bizlerce meçhul olduğu için biz, görücüye çıkan işlere bakarak 'demek ki bunlar, bu işin gereği olarak yapılmış!' diye tahmin yürütebiliriz. Birkaç program yapıldığını ve geleceğe yönelik bazı projelerin başlatıldığını gördük. Bunların ileriki zamanlarda şehrimizin turizmine katkılar getireceğini temenni ederek başkent olmamızdan dolayı bazı sorular sorarak 2025 yılının Erzurum'a neler kazandırdığını sorgulamaya çalışalım.

Bu güne kadar yapılan etkinlikler, Erzurum'a ne tür katkılar yaptı Erzurum'un turizm kapasitesi arttı mı Erzurum'u ziyarete eden yerli turist sayısında bir yükseliş oldu mu Uluslararası bir turizm başkenti olduğumuza göre, sekiz aylık bu süreçte Ülkemizi ziyaret eden yabancı turist sayısında bir artışa yol açtı mı Hepsinden önemlisi turizm başkenti olması hasebiyle Erzurum'da turizmi geliştirecek bazı yatırımlar yapıldı mı

Her şehre nasip olmayan bu bir yıllık başkentlik görevi başarılı bir sürece dönüştürülürse hem şehrimizin gelecek yıllardaki önemi artacak hem de Ülkemizin prestiji artacaktır. Ama aksi bir durum söz konusu olursa sadece Erzurum değil, Türkiye de bundan olumsuz etkilenecek ve bir daha bu tür görevlendirmelerde Ülkemiz düşünülmeyecektir. Bu bakımdan sadece bir Erzurumlu olarak değil bir Türk vatandaşı olarak da bunları sorgulamanın görev olduğunu düşünmekteyim.

Sorgulamak kolaydır ama bir önerin var mıdır diye soranların olması da doğaldır. Önerisi olmayanın böyle sorular sorması da yakışık almaz. Gerçi bu konuda bize fikir soran olmadı ama ben yine de, belki dikkate alınır diye, kendi fikrimi açıklamak isterim. Önerilerimden biri iç turizmi, diğeri de dış turizmi ilgilendirmektedir. Önce iç turizm konusunu ele alalım.

Bilindiği gibi Yunus Emre'nin Türk coğrafyasında birçok mezar ya da makamı bulunmakta ve fakat bunlardan hangisinin gerçek mezar olduğu bilinmemektedir. Bunlardan biri de Erzurum'un eskiden köy olan Tuzcu (halk arasındaki bilinen adıyla Duççu) mahallesinde bulunan Yunus Emre kabridir. Bu kabrin yanında Yunus Emre'nin şeyhi olan Tapduk Emre'nin de mezarı bulunmaktadır. Diğer şehirlerde bulunan mezar ya da makamlarda Yunus Emre tek başınadır ancak Erzurum'da şeyhi ve hocası Tapduk Emre ile yan yana yatmaktadırlar.

Yunus Emre, ömrünün büyük bölümünü Anadolu'nun tamamını ve Azerbaycan ile Şam dolaylarını gezerek geçirmiş, bunu da şiirlerinde ifade etmiştir. "Gezdim Urum ile Şam'ı/Yukarı illeri kamu/Çok istedim bulamadım/Şöyle garip bencileyin" diyen Yunus, bu mısralarıyla gezdiği yerleri anlatmıştır. Bunlar arasında, Erzurum da vardır. Erzurum, geçmiş asırlarda bir eğitim ve öğretim şehriydi ve yolu buraya düşen her okuryazar, bu şehirde bulunan eğitim kurumlarında ya ders dinlemiş, ya ders vermiştir. Mevlânâ, Şems gibi mutasavvıflar gibi Yunus Emre'nin de yolu o yıllarda Azerbaycan sınırları içinde olan Erzurum'daki medreselerden geçmiştir. Muhtemelen burada uzun süre kalmış ve hocası gibi o da burada vefat etmiştir. Kabrini İbrahim Hakkı Hazretleri araştırmalar neticesinde keşfetmiş ve bizzat yaptırmıştır. Bu izi takip eden Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Erzurum Şairleri adlı eserinde bir takım ipuçları ve kanıtlara dayanarak Yunus Emre'nin kabrinin Erzurum'daki Tuzcu köyünde olduğunu belirtmiştir. Bu kanaati destekleyenler de reddedenler de vardır. Şahsi kanaatim Yunus Emre'nin kabrinin Erzurum'da olduğu yönündedir.