Ailelerde öncü sarsıntılar ve sonrası
Son zamanlarda, bir anda gündemi değiştiren daha evvel belki de hiç görmediğimiz giderek artan şiddet olaylarına şahit oluyoruz.
İzmir'in Bornova ilçesinde karısı Naciye Şimşek'in 3 ay önce kendisinden boşanma kararı alması üzerine bunalıma girdiği öğrenilen Vesim Şimşek (45), beraber yaşadığı 4 çocuğunu dağlık alana götürüp tabancayla 3'ünü öldürüp birini yaraladı. Ardından intihar girişiminde bulunan baba Vesim Şimşek de kaldırıldığı hastanede öldü...Bu felaketin daha önce öncü sarsıntıları olmadan meydana gelmesi düşünülemez. Keder verici olan; felaketin daha önce fark edilmemiş veya edilse de tedbir alınmamış olması. Bunu bilmiyoruz ama bu trajedinin mutlaka bir öncesi vardı.Bu ve benzeri olayların meydana geldikten sonra yapılacak her tür değerlendirme müteakip aile içi şiddet olaylarının önlenmesi adına olmalıdır.Son zamanlarda vaka oranı 3 ya da 6 ile sınırlı"Maymun Çiçeği virüsü"için ortalığı velveleye verip ekranlarında alan açanlar,"aile içi şiddet" gibi önemli bir toplumsal meseleyi artık fark etmelidirler.Temel sorumuz şu: "İçinde yaşadığımız toplumda, iyi çalışmayan arızalı neler aile içi suçların ortaya çıkmasına sebep oluyor..Ya da neler iyi çalışırsa felaketin ortaya çıkmasını engeller"Suç ortamını besleyen yaklaşımların iki noktada toplandığını belirten uzmanlar birinci merhalenin"suç işlemenin öğrenilmesi"çünkü "suç işlemek, anne karnında öğrenilmez, İyilik gibi kötülük degörerek öğrenilir."Yakın geçmişte şiddet olayları ile ilgili olarak Süleyman Soylu,"Günlük hayatta şahit olduğumuz pek çok cinayet hadisesinin aynısını yıllardan beri televizyon filmlerinde, dizilerde izliyorduk. Birilerini bir şekilde etkilediğini, yönlendirdiğini, bir fikrîaltyapı oluşturduğunu, kim inkâr edebilir.."tespitini yapmıştı.Diğeri ise aile yakınlarından başlayarak "toplumsal çevrenin"olaya tedbiren müdahil olmaması.Kanaatimizce, özellikle aile merkezli şiddet olaylarının meydana gelmesinde en önemli bir sebep de olayın meydana gelmesini tetikleyen gelişmeler karşısında fail ve mağdurların etrafındaki (eş, dost, akraba, arkadaş vs.) "insan kuşatmasının"aile içi çatışmalar daha başlangıç sürecindeyken tepkisiz kalarak; suç işlenmeden müdahale sorumluluklarını kullanmamaları."Sosyal kontrol",toplumda düzeni sağlamak için aile içindeki ilişkilerde sapma ve sarsıntı gözlendiğinde müdahil olarak yangını büyümeden önlemektir. Toplumun her ferdi, önce kendine, sonra bir arada yaşadığı gruplara, canlılara, çevreye karşı birtakım sorumluluklar taşır.