Yok ulan böyle kepazelik!..

Eğreti başkan Özgür Özel; "Oy vermeyen seçmene 'bidon kafa' diyen zihniyet yanlıştı. Kutuplaşma ortamından beslenenler var!" diyerek İbn-i Bidonî hazretlerine çok pis dalmıştı.

İbn-i Bidoni'nin Özel'e cevabı sert olmuştu;

"Sana bu iftiranı yedireceğim. Attığın iftirayı (gözlüğünü çıkardın ama) gözüne sokacağım!.."

"Yedirecekti", "gözüne sokacaktı!" ama rakı kavgayı bitirdi.

Özel, "rakıyı ucuzlatacam, litresini 140 liraya içirecem" dedi, ve İbn-i Bidoni'yi en hassas yerinden vurdu!

"Rakı, vatan sevgisidir. Türkiye rakıdır, rakı Türkiye'dir..." dedi keriz silkeleme uzmanı ve barıştılar.

Lakin rakının etkisi uzun sürmedi. Ayılınca yine birbirlerine girdiler.

İbn-i Bidoni Özel'e bu sefer de "Armut gibi geziyor" dedi.

Özel de ona; "Çok kahraman abi 'geri vites mi yapıyor' diyor bana. O 'geri vitesi yedirirler adama'" dedi...

Kavga nasıl sona erdi hatırlamıyorum. "Kim kime 'armut' yedirdi", "kim kimi silkeledi", "kim kimin gözüne "geri vites"i soktu", onu da bilmiyorum. İbn-i Bidoni'nin huyu bu, daha önce duayen postalcı abisiyle de dalaşmıştı. Bunlar böyledir işte; yediririm, sokarım, armut, vites.., ne arasan var!..

Duayen postalcı da önceki gün gitti, adadan uzaklaştırılmış Bay Kemal'e bulaştı.

Kılıçdaroğlu'nun "CHP, halktan ve halkın sorunlarından uzaklaşıyor" dediğini iddia eden bir sitenin gönderisini "Demek ki CHP doğru yolda" yorumunu yaparak paylaştı 'duayen postalcı' Dündar.

Bunun üzerine Bay Kemal; "Demek ki CHP doğru yolda!" diyebilecek kadar gözünü kötülük bürümüş, ıslah olmaz muhterislerin de "kepazeliğini" söylemek görevimdir" dedi.

Hakaretler uçuşmaya başladı.

Ve duayen postalcı Dündar, "Kılıçdaroğlu benim için "kepaze" demiş! Haklı!.. Yıllarca böyle birini desteklemiş olmam KEPAZELİKMİŞ!.." dedi. (Yıllarca desteklemiş, ama yandaş gazeteci biziz!..)