Biri ötekinin Şam'daki büyükelçiliğini bombaladı. Öteki 'görün bakın nasıl misilleme yapıyorum' dedi.

Yaptı da!

İran düğün zurnayla ilan ettiği 300'den fazla kamikaze drone, seyir, balistik füze falan fırlattı İsrail'e...

Neyse ki bi'şey olmadı!

Değil 300, 3 bin tane fırlatsaydı da bi'şey olmazdı.

ABD'nin üslerinin olduğu, en gelişmiş hava savunma sistemleri kurduğu, savaş jetlerini uçurduğu Irak'tan, Ürdün üzerinden geçip neyi vuruyorsun..

Hadi diyelim oradan kaçırdın. Sahilde ABD, İngiltere, Fransa savaş gemileri bekliyor. Uçaklar, savunma füzeleri vesaire hepsini indirir.

Sen misin saldıran.. 'Misilleme yapacağız' dedi İsrail.

Önceki gün, 3 küçük İHA ile İsfahan'a saldırı oldu. Yine bi'şey olmadı. İran 'acımadı ki!..' dedi.

İsrail üslenmedi, sorulunca 'yorumsuz' dedi. Misilledi mi misillemedi mi bilmiyoruz.

Şimdi sıra İran'da mı

Bakalım kaç füze ile misilleme yapacak. Misilleme tarihini ne zaman açıklayacak..

Peki netice Kim kimi dövdü..

İsrail'in Gazze'de aralıksız uygulamaya devam ettiği soykırım dünya kamuoyunun gündeminde ikinci sıraya düştü. Dünya İran-İsrail misillemelerini konuşuyor.

Köşeye sıkışan, dünyanın her tarafında protesto edilen, soykırımcılığı tescillenen İsrail'in eli güçlendi. İran, İsrail'e füze sallayan ülke imajı çizdiği için kendi kamuoyunu memnun etti.

Ve tabii İsrail'in koruyucu meleklerinin de (başta ABD olmak üzere) eli rahatladı. "Soykırımcı katil Siyonistleri neden destekliyorsunuz" sorusuna, "görmüyor musunuz terör destekçisi İran füzeyle saldırıyor, biz de barış için, demokrasi için, kimse ölmesin diye buradayız" diyorlar katilin yancıları.

İran olmasaydı İsrail n'apardı..

Misilleme önemli!..

SADECE ARAPÇA TABELALAR YASAK!