Ertuğrul Özkök'ten yumuşatma hamlesi!

Çoktan beridir post modern Ertuğrul Özkök'ten haber alamıyorduk.

Haber alamıyorduk derken "o eski halinden eser yok şimdi..," anlamında söylüyoruz.

'411 el kaosa kalktı, tesettür faciası, testis raporu..,' manşetlerinden, "Mykonos'ta gece hayatı", "magazin", "şarap" vesaire analizleriyle gazeteciliğe devam ediyordu!

Eko adamın kanına girmiş 45 gazeteciyle birlikte bunları Roma'ya götürmüş.

Özkök de bir gezi yazısı kaleme almış. En sevdiği!

Eko'nun uçağına bindiğinde birçok gerçekle yüzleşmiş!

Cumhurbaşkanlığı uçağı ile Eko'nun charter uçağını mukayese etmiş.

Eko'nun uçağında 'bussiness-ekonomi' farkı yokmuş, herkes çok eşitmiş falan filan işin hikaye tarafı. (Tabii Ertuğrul Özkök de CHP gibi halkçı emekçi proleter devrimci ya, o yüzden sevmiş Eko'nun mütevazı uçağını!)

Yumuşama iyidir diyerek bir tavsiyede bulunmuş.

"İktidara yakın medyayı dışlayan bir akreditasyon sistemi uygulanmamış.

AA, IHA, Türkiye Gazetesi, Hürriyet, Milliyet ve Posta gibi gazetelerden spor yazarları da davet edilmişti. Bir dahaki sefere Sabah grubundan ve TRT'den gazetecileri listeye alırsa, daha iyi olur."

Gevşetme yumuşama hamleleri.

Ama tedricen olmalı. Alıştıra alıştıra...

Önce iktidara yakın, sonra yandaş, en sonunda benim gibi ultra yandaşlar!

Şunu baştan söyleyeyim. Giden gider, gidene 'neden gittin' demem, diyemem. Haddime değil. Ama 'ben asla gitmem' onu da diyim. Yumuşama yumuşatma işim değil. Siyasetçi pragmatik düşünür, toplumsal mutabakatı önceler ama ben siyasetçi de değilim.

Ama şunu da söyleyim.

Sen Eko'yu değil, CHP medyasını ikna et önce.

Bizim mahalleden birisi CHP'li bir siyasetçi ile görüştüğünde böğüren sığırlarınız var.