Dönüp dolaşıp hep aynı yere geldiğimiz için çok sık; 'demiştim' klişesini kullanmak zorunda kalıyorum. Bunu o kadar çok tekrarladım ki, "'demiştim'e klişe demek" de; klişe oldu!..

Ama demiştim!

ABD'nin Ortadoğu politikaları partisine liderine göre değişmez.

ABD'de Siyonistlerin onaylamadığı hiç kimse başkan olamaz.

ABD'de Siyonist İsrail'in aleyhine hiçbir karar alınamaz.

ABD emperyalisttir, sömürgecidir. Ama her şeyden önce Siyonist'tir!

İsrail'in güvenliğini sağlamak ABD'nin 'değiştirilemez', 'değiştirilmesi teklif dahi edilemez' devlet politikasıdır.

İster 'müesses nizam' de, ister 'emperyalizm' de, ister 'vahşi kapitalizm' de, her ne dersen de, gördüğün tanımladığın o şey; 'Siyonizm'e hizmet etmek için vardır.

Fazlası vardır, eksiği yoktur.

Mesela yukarıda, "Siyonist İsrail'in aleyhine hiçbir karar alınamaz ABD'de" dedik ama eksik dedik.

Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için tutuklama kararı çıkaran 'Uluslararası Ceza Mahkemesi' yetkililerine yaptırım uygulayan kararnameyi imzaladı Trump.

Yani Trump dedi ki; "sadece benim ülkemde değil, dünyanın herhangi bir yerinde Siyonist İsrail (yani katiller) yargılanamaz, öldürür ama kimseye hesap vermez!.."

'Grönland benim', 'Kanada benim' diye başladı, ardından (onların yanında nokta kadar olan) Gazze'ye gözünü dikti. 'Filistinliler ülkeyi terk etsin Gazze'yi devralacağım' diyor. Tüm dünyayı ahmak yerine koyarak yapıyor bunu. Tüm Batı dünyası 'Kanada ve Grönland'ı tartışırken araya Gazze'yi sıkıştırıyor ki gargaraya gelsin!.. Amaç katil İsrail'in tamamlayamadığı soykırımı tamamlayıp Filistin'i Siyonistlere hediye etmek.

1'inci raunda da aynı değil miydi Trump.