Suriyeli sığınmacılara mültecilere dağıtılan bir tas çorbayı kesti.

Mazlumlara zulmetti. Fakir fukaranın ekmeğiyle oynadı. Yabancı düşmanlığı yaptı, faşist uygulamalarla kin ve nefret saçtı. Göstere göstere, milletin gözünün içine baka baka yaptı bütün bunları. Acımasızlığın gaddarlığın vicdansızlığın adresi oldu CHP'li Bolu Belediyesi.

Daha önce kaç defa ikaz etmiştik.

Ve sonunda ultra Kemalist Tanju Özcan, yaptığı hukuksuzlukları itiraf etti:

"Tabelaları bir gecede kaldırdım. Ruhsatlarını da hukuksuz bir şekilde iptal ettim. O zamanki güçle dalgayla dava da açamadılar. Yaptığım işler hukuksuzdu. Baktım yeteri kadar gidiş yok, bu sefer sularına 10 kat zam yaptım. Nikah işlemlerine de..,"

Gaddarlığını vicdansızlığını; "yaptığım işler hukuksuzdu" diyerek itiraf etti ve sonunda hakkında soruşturma açıldı.

Şimdi "niye yaptın" diye sorsan, ne diyeceği belli. "Ben Atatürk ilke ve hedefleri doğrultusunda, laiklik ve çağdaşlık uğruna, falan da filan da ahan da..," diyecektir.

Böylece dokunulmazlık zırhı çekilir ve mevzu kapanır.

Her zaman olduğu gibi yalancılık taciz tecavüz hırsızlık kaçakçılık kalleşlik velhasıl her türlü melanet ve dahi 'hukuksuzluk' meşruiyet kazanır!

Hukuksuzluğu kanun tanımazlığı ırkçılığı bir yana cibilliyetini tıynetini hatırlamakta da fayda var. (Daha önce de bir kaç defa yazmıştık)

Katıldığı bir programda kendi anlatmıştı.

(Tüp) bebek sahibi olmak isteyen bir kadın, kendisinden yardım istemiş.

O kadına şöyle cevap vermiş; "Ben sana nasıl yardım edebilirim ki!.." ('Müstehzi' bir ifadeyle)

'Müstehcen' bir ima ile böyle bir müptezelliği, "ilginç anım" diyerek, sırıtarak anlatmıştı.

Belediye Meclisi'nde bir kadın üyeye; "Bana niye el sallıyorsunuz, ben evli barklı adamım ayıp oluyor!" demiştir.