"Taksim'de Norveçli sarışın çocuk görseler 'harika' diyecekler; Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar. Türkiye'ye aşırı göçten tabii ki rahatsızım. Ama benim için 'Her yer Arap da oldu' demek ırkçılıktır" dedi şarkıcı Teoman.

Anında bodoslamadan daldı beyaz Türkler!..

Komplekslidirler zira... Türk'tür, Kürt'tür, Arap'tır, Acem'dir, siyahtı, beyazdı.., vesairedir aslı, ama sarışın mavi gözlüye hayrandırlar.

Batılılaşıyoruz ayağına böylece kodlandılar. Bu topraklarda bin yıl boyunca Balkanlar'dan Kafkasya'ya, Ortadoğu'dan Afrika'ya birçok halkla birlikte yaşamış, çimentosu İslam olmuş Türk milletinin bir ferdi olmaktan utanırlar.

Osmanlı'yı parçalayan, ülkemizi işgal eden, zulmeden, yüz binlerce insanımızı katleden sarışın mavi gözlü, uzun bacaklıları çok severler.

İşgalci, zalim, kan emici, sömürgeci olmaları önemli değil. Rengine bakacaksın. Batılı olsun, çağdaş olsun, laik olsun, ha bir de Siyonist olsun. Yeter ki Müslüman Arap olmasın!..

Kendini devrimci sanan bu kompleksli ve bir o kadar da faşist kafa, Avrupa'dan "damızlık erkek" getirmek istemiştir.

Abdullah Cevdet'in tarım ve nüfus politikaları hakkında Tevhid-i Efkar Gazetesi'ne verdiği bir demeçle ortaya çıkmıştır.

Hoş ortalık ayağa kalkmıştır. Halk içerisinde büyük bir nefret uyandırmıştır. Ve kıvırmak zorunda kalmıştır.

Abdullah Cevdet Tevhid-i Efkar'a tekzip gönderir ve şöyle der;

"Türkiye içinde bir göç sistemi oluşturmalıdır. Bu sistemi inceliyorum. Bunun ana çizgileri, İtalya, Almanya gibi müthiş derecede artan ve taşan milletler vardır... Bunları Türkleştirmek şartıyla arazi veririz. Sosyal durumları layık olan "bu adamlar" Türklerle evlenerek sıhriyyet (akrabalık) ve karşılıklı ilişkiler kurarak, Türk ırkı içinde kaynar, diğer şart da Anadolu içine gelecek ve kanlarını kanlarımıza katacak bu göçmenlerin ziraat ve ziraat sanayiinde bilgili olmaları ve bir miktar sermayeye sahip bulunmaları gerekir."