O Daron, der!..

Atatürk'ün o sırada politik sistemi açabilmek gibi bir imkanı vardı. Ama tam tersini yaptı. Elindeki gücü merkezileştirmeye çalıştı.

Atatürk gücü eline geçirmeden önce Osmanlı'da daha çoğulcu bir sistem vardı. İstiklal Savaşı sırasında bile vardı, Atatürk iyice eline geçirmeden önce.

Daha muhafazakar kesimi biraz daha sistemin içine almanın başka bir yolu var mıydı

Önemli olan bu konu.

Yani sonuçta halka bir şeyi empoze edersen bu sonunda geri tepiyor.

Hiçbir yerde "biz bunu empoze ettik de geri gelmedi" yok.

Bazı şeylerde (o empoze), çok özel zamanlarda olursa, örneğin işte Fransa'da Napolyonik savaşlar zamanında, savaştan dolayı belki geçiyor. Ama onun dışında hemen hemen hiçbir örneği yok.

O yüzden daha baskıcı değil de daha çoğulcu bir şekilde yapmanın mümkün olduğunu düşünüyorum ben o zamanki reformların.

Ve o yüzden bunun çok büyük bir önemi var. Çünkü Türkiye'nin demokrasisinin problemini ben başından beri sivil toplumun çok zayıf ve gücün de devleti kim kontrol ediyorsa elinde merkezileşmesi. Bu Atatürk'e de geri gidiyor..."

Durun yahu Kemalistler, sakın bana küfretmeyin.

Sayın savcı abilerim ablalarım.., siz de durun!..

Sakın beni; 'anayasal düzeni bozmak, laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmakla' vesaireyle suçlayıp bana dava açmayın.

O yukarıdakileri ben demedim.

Nobel ödüllü ekonomistimiz Prof. Dr. Daron Acemoğlu dedi.

Hem bana da demedi.

Ultra Kemalist, kökten laikus, 28 Şubat'ın mürteci avcısı, her dönemin hancısı gazeteciye dedi!..